Mesajı Okuyun
Old 31-05-2009, 14:32   #4
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

Bence iddia edilen suçun şikayete tabi olup-olmadığı değerlendirilmelidir.

Müvekkil sanık; kendisini öldürmek için üzerine araba sürüldüğünü iddia ediyor. Yani burada öldürmeye teşebbüs veya en kötü ihtimalle yaralamaya teşebbüs hali vardır denilebilir. Teşebbüs diyorum çünkü kişinin silah çekmesiyle birlikte korkup kaçmışlar diye nitelendiriyorum.

Bu iki suç açısından düşünüldüğünde müvekkil sanığın şikayet hakkının düştüğünden bahsedilemez çünkü bu iki suçda re'sen kovuşturulan suçlardır. Ayrıca kasten yaralamanın nitelikli halinden de bahsedilebilir. Çünkü yaralama fiili otomobil ile gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Burada otomobil TCK anlamında "silah" tabiri içerisinde düşünlebilir.

Ayrıca müşteki sanık uzlaşmayı kabul ettiğini belirtmiş.
CMK'ya göre kasten öldürmeye teşebbüs ve kasten yaralama suçunun nitelikli hali olan silahla yaralamaya teşebbüs uzlaşma hükümlerine tabi değildir. Bu nedenle burada uzlaşma iradesinin bir anlamı yoktur kanaatindeyim.

Kanaatimce iddianamede yukarıdaki hususların dikkate alınması gerekmektedir.
Savcı tarafından düzenlenen iddianamede müvekkil sanık yönünden yukarıdaki olaylar hakkında ne yönde bir ibare vardır?
Eğer kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişse 15 gün içinde en yakın Ağırceza mahkemesi başkanına itiraz etmek gerekir.
Eğer iddianamede müvekkil sanık yönünden yaşanan yukarıdaki olaylardan hiç bahsedilmemişse bu durumda iddianamenin mahkemece iade edilmesi gerekirken kabul edilmesi hali doğar. Bu da Yargıtayda bozma nedenidir diye düşünüyorum.