Mesajı Okuyun
Old 04-04-2007, 01:39   #20
Cest la vie

 
Varsayılan Amerika'da Polis, Savcilik, Hakim-1

Merhabalar,

Uzun suredir ara verdim biliyorum, aslinda su anda da yazacak durumda degilim ama olay sicakligini yitirmeden ve ayrintilar unutulmadan yazmaliyim.

Su Amerika'ya geldim geleli, basimiza (benim ya da benim gibi bursiyer arkadaslarimin) gelmeyen kalmadi. Hastane, hirsizlik, yangin, soygun, gaz kacagi, kacan ucaklar, guvenlik gorevlileriyle sorunlar, ne isterseniz her birimizden ya da hepimizden bir ani cikiyor. Su bir yilda yasadiklarimi herhalde onceki 24 yilda yasamamisimdir. Yaslandim valla ya!

Bahar Tatilinde(burda her donemein icinde de bu sekilde tatiller var) Philadelphia'ya gittigimden onceki mesajimda bahsetmistim. New Jersey'de oturan yine bir Fulbright'li arkadasim Gulin(Water olayindaki G ) ile birlikte, Phila'da(yazmasi cok uzun o sehri o yuzden bundan sonra PA-Pensilvania State-in merkez sehri olmasi nedeniyle PA yazacagim) Hitler'in akrabalarindan birinin pansiyonumsu evinde oturan arkadasim Ismail'in yanina gittik. (Ev sahibi gercekten de Hitlerci yasli bir Alman kadin, savasta 8 yakini olmus, kendisi de hala o tarz dusunce yapisinda, neyse bu ayri bir konu baska zaman anlatirim.)

Gittigiminde rahat gezelim diye sevgili arkadaslarim coktan araba kiralamislardi. Nerden bilecektik ki o araba basimiza dert acacak!

Varisimin ertesi gunu New York'u gezmek amaciyla sabah erkenden yola ciktik. Butun gun suren NY kesfinde o kadar cok gulduk ki, basimiza birsey gelmezse zaten olmayacakti.

Gece 10 gibi tekrar PA'ya donmek icin yola ciktik. Once otobanin cikisini karistirip Newark adli, insanlarin birbirini kesip bictigi suc kentine girdik ve dahasi tenha yollarda kaybolduk. Bir sure oyalandiktan sonra dogru yola ciktik ve yine gitmeye basladik. Gulin'le ben yorgunluktan ve Newark stresinden sonraki rahatlamadan dolayi uyuklamaya baslamistik, taa ki arkamizdan polisin bizi takip ettigini farkedip, arabanin taa icine kadar giren isiklarinin bizi ayiktirmasina kadar!

Biz ne oldugunu ilk basta anlamamistik. Ibo henuz bir araba sollamis olmasindan dolayi en son seritteydi ve polisi gorunce orta serite dogru sinyalini yakti. Orta serit bosalinca orta serite gecerek yol verdi ama o da neydi, polis de bizimle birlikte orta seride gecmisti! Dahasi artik sirenlerini de calistirmisti! Biz aaa, neden noluyo diyene kadar Ibo zaten sag seride gecip duracak uygun bir yere dogru yanasmaya baslamisti bile. O sirada polisin sesini duyduk: "TO THE SHOULDER!!!"
Ucumuz de bursla gelmistik ama icimizden hicbiri shoulder'in ayni zamanda banket anlamina geldigi bilmiyordu. Shoulder ne ya surayi kastediyor herhalde diyerek Iso bir alisveris merkezinin girisine benzeyen bir yerde durdu. Durur durmaz polisin sesini tekrar, daha guclu bir sekilde duyduk: TO THE SHOULDER!!! Hepimiz ciddi ciddi telaslanmis, korkmaya baslamistik. Iso biraz daha ileriye almaya basladi arabayi. Polis tekrar bagirdi: ENOUGH!!!(Yeter!)

Sucumuzun ne oldugunu bilmiyorduk bile ama polis bizi simdiden azarlamaya baslamisti. Ucumuz de korkudan birbirimize bakiyor ve polisi bekliyorduk. O sirada ben iso'ya: Sakin arabadan inme, ellerin direksiyonda bekle, bak sakin inme ha, tamam mi? vs seklinde uyarilarda bulunuyordum. Cunku burda polisler acayip paronoyak, arabadan inmeni tehdit olarak algiliyorlar. Eller direksiyonda(ellerinde silah olmadini gorecekler) o senin camina gelene kadar kipirdamadan beklemek zorundasin.

Neyse biz de bekliyor, bekliyorduk. Polis gelmek bilmiyordu. Arkamiza parketmis, arabadan bile inmeden bizi bekletiyordu(sanirim plakayi falan kontrol ediyordu, araba da kiralikti ya, hemen ulasamamis olabilir diye yorumladik sonradan). Biz bir yandan da Iso'u sIkIstiriyorduk: bir hata yaptin mi, neden durdurmus olabilir vs seklinde ama Iso kendinden emindi.

Neyse uzun bekleyisten sonra polis beyimiz arabanin yanina geldi, soforun yanindaki koltugun penceresinde durdu. Belgeleri istedi. Iso zaten belgeleri hazirlamis, elinde tutup bekliyordu. Hemen uzatti. Bu arada 'araba kiralik bayim'-hehe evet filmlerdeki gibi 'sir'lu konustu, kibar cocuk su Iso- deyince, polis kiralama sozlesmesini de gormek istedigini soyledi. 'Bayim, sozlesme arka koltukta ceketimin cebinde, uzanip alabilir miyim?' diye izin aldi. (Iso ellerin direksiyonda bekle, Iso bunlar paranoyak vurabilirlermis diye diye iyi korkutmusum ) Adam yine aksi bir yuzle 'al' dedi ve ehliyeti falan incelemeye devam etti. Neyse, sozlesmeyi de aldiktan sonra arabasina geri gitti. Uzun bekleme sureci yine baslamisti.

Biz hala neden durduruldugumuzu bilmiyorduk. Belliydi ki polis Iso'nun gelmisini gecmisini arastiriyordu o sirada. Bu arada Ismail'in doktora ogrencisi olmasi sebebiyle bir yildan az sureyle geldigini, bir yildan az sureyle gelenlerin ehliyet alma hakki olmadigini ancak kendi ulkelerinin ehliyetlerini kullanabileceklerini, bu tur konularda benden titiz olan Ismail'in yine kendi eyaletinde gidip bunu dogrulattigini hatta bunu anlatan belge almis oldugunu ve de kendi ehliyetiyle defalarca araba kiralamis oldugunu not bilgi olarak geceyim.

Neyse yine uzun bir bekleyis sonrasi polis geri geldi. 'Bu ehliyet gecersiz" dedi. "O benim kendi ehliyetim, tercumesi var efendim' dedi Iso.
-Kendi ulken ehliyetini ABD'de 6 ay kullanabilirsin. Sen ne zamandir burdasin?
-21 Agustostan beri bayim. Ama ben basvur...
-Iste 6 ayi gecmis, senin burdan ehliet cikartman gerekiyordu, bunu kullanamazsin!
-Efendim, ben Fulbrightla bir akademik yilligina arastirma icin gelen doktora ogrencisiyim, kalisim bir yildan az ol...
-Ben anlamam, NJ kurallarina gore ne olursan ol, buranin ehliyetini almak zorundasin!
-Ben PA'da basvurdum ama kalisim bir yildan az oldugu icin basvurum reddedildi efendim, hatta...
-Burasi New Jersey!(bu arada NJ, NY ile PA arasinda bir eyalet) Buranin kurallarina gore GECERSIZ DIYORUM! Ama henuz yeni bittiginden sana bu nedenle ceza YAZMAYACAGIM(bu arada 60 gun de uzatma ya da yeni ehliyete basvurma suresi var, yani 'yazmayacagim' degil aslinda, 'yazAmayacagim'.)
Ama sana 2 seyden dolayi ceza yazacagim: 1-Kurallara gore 50 olan hiz sinirini 70 ile giderek astin, 2) Ben dur diye arkana gecince hemen saga gecmedin! Eger sagda gitmezsen OLDURULEBILIRSIN.
-Bayim, ben sizin ilk basta yol istediginizi....
-Ben sana soyluyorum bla bla blaaaa...SIZE EMPATI DUYMUYORUM! Ehliyetin de gecmis zaten, ondan ceza yazmadigima sukret! Hiz ve dur dedigimde durmadigin icin yaklasik 400 dolarlik ceza yaziyorum!
-Peki... Ne kadar dediniz 400dolar mi?
-Ben sana yaklasik miktari soyluyorum, internette cezan yayinlanir, ordan bakar ogrenirsin!
-Peki, tamam.

Gordugunuz gibi 'tehdit' aldik(oldurulebilirsin!) ustune acik acik 'empati duymadigini' hem de durduk yere belirtti! Hiz olayinda sollarkenki hizi baz alindi(ki Ismail gercekten cok dikkatli ve kuralci biridir) ustune ustuk durduk yere 'dur dedigimde durmadin' gibi bir cezaya da maruz birakildik!

Ondan ayrildik, tekrar yola koyulduk. Ama hepimizin cani inanilmaz sIkIlmisti. Butun gunun guzelligi, boyle irkci bir polis yuzunden kaybolup gitmisti. 400 dolarin soku da cabasiydi!

Eve gittik, evde de gecenin o saati olmasina ragmen bir hareketlilik vardi. Sonradan polisler falan da geldi. Ogrendik ki, baska odada kalan bir kizin odasi soyulmus, bir suru degerli esyasi gitmis. (Bu arada bu kadinin evi yaklasik 10 odali 3 katli bir villa, her bir odasini bir kisiye kiralamis. Ayrica bu evde kendisi ile bereber hapisten yeni cikmis oglu ve uyusturucu bagimlisi, uyusturucuya para bulmak icin evdeki ortak odanin TV'sini herkesten habersiz satan torunu da yasiyor. Bir kac gun once eve kaloriferciler geldigi icin adamda her odanin anahtari var ve her odayi bizzat gorme serefine erismis. Artik geri kalan hayali siz kurun.)

Neyse, can sIkintisi ustune can sIkIntisi yasayarak o gunu bitirdik.

Ertesi hafta Ismail'e mahkeme celbi geliyor. Hiz yaptigindan dolayi hakim onunde yargilanmasi gerekiyormus. Guzelce, ayirimcilik iddiasini tasiyan ve herseyi anlatan bir savunma hazirladik.

Bugun durusmasi vardi. Mahkemede yasadiklarinin yaninda bu yazdiklarim sasirtici da degil, ilginc de degil. Duyduklariniza inanamayacaksiniz.

Sevgili Ismail, sazi eline alir misin?