Mesajı Okuyun
Old 13-05-2009, 09:30   #34
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Saim
Sevgili Adli Tip,

Burada bahsettiğmiz konu muacceliyet şartı ile ilgili olduğundan, -muacceliyet şartı dairesinde- akde dayanarak doğmamış kira bedellerinin istenmesi ne bir tazminatdır ne de bir cazai şarttır. Elbette ki, bahsettiğiniz gibi iki tarafa borç yükleyen tüm akitlerde olduğu gibi kira akdinde de, her taraf kusuru ile diğer tarafa verdiği zararın tamamını karşılamakla yükümlüdür. Ancak bu husus muacceliyet şartı ile ilgili değildir.

Sayın Saim Abi;

Konu, meslektaşımızın sorusu sınırları içerisinde, ilgli yasa maddeleri çerçevesinde tartışılsa idi, -yıllardır kiracı olmam dışında- özel olarak ilgili alanıma girmeyen bu konuda fikir yürütmez, en fazla fikir sahibi olmak için, sadece izlerdim. Lakin çeşitli olasılıkların üzerinde durulması, genel hukuk mantığı ve de özellikle hakkaniyet çerçevesinde değerlendirmeler yapılması üzerine ben de fikrimi beyan etmekte sakınca görmedim.

Öyle ki, birileri Dumrul'a "Sen bu kuru dereye bir köprü yap, biz her gün gelip geçeceğiz" diye söz vermiş olsaydı, masal da "DELİ Dumrul'un" masalı olmazdı diye de düşünüyorum.

Diğer yandan, kira hukukunda uygulanan muaccileyet şartının varlık sebebinin de, kiracının sözleşme süresince mecuru kullanabilmesinin temini değil; kiralayanın sözleşmeden (süresinin tamamından) kaynaklanacak alacaklarını garanti altına almak olduğu düşünüyorum. Keza sözleşme henüz ayaktayken, yani fesih gerçekleşmemişken doğan bu hakkın (kalan sürenin kirası), sözleşme sona erdikten sonra da -hala ödenmemişse- talep edilebileceğini düşünmekteyim.


"MUACCELİYET şartı" ile "DOĞMAMIŞ kira bedeli" kavramları bence bir tezat teşkil etmektedir. Bu kira alacakları muacceliyet şartı ile muaccel olmuştur. Artık doğmamasından bahsedilememesi gerekir. Muacciliyet şartıyla doğan talep hakkı, cezai şart değilse (ki bence de cezai şart değildir.) ve de tazminat da değilse ancak "asıl alacak"tır. Bu asıl alacak mecurun ne zaman, mecurun ne zaman yeniden kiraya verilebileceğine göre belirlenmez. Bu alacak bellidir (kalan kira süresi X kira bedeli), mecurun yeniden kiraya verilebileceği zamana göre bundan indirim yapılabilir.

Kiralayanın muaccel hale gelmiş alacaklarının istemekle, kiracının tahliyesini istemek arasında seçimlik bir hakkı var ise, bu haklardan birini kullanması diğerini kullanma hakkını elinden alıyorsa, düşüncelerimin yersiz olduğu söylenebilecektir.

Saygılarımla,