Mesajı Okuyun
Old 13-04-2007, 12:42   #88
ağaoğlu

 
Varsayılan

Taciz, birden bire ortaya çıkan bir davranış biçimi değildir. Bunun bir alt yapısı vardır. Kişi önce ortam yaratır ve karşı tarafın davranışlarından kendine pay çıkartır. Genellikle taciz daha sonra ki zaman diliminde ortaya çıkar. Böyle bir durumda kişi, kendi tedbirini kendisi almalıdır. Burda kesin duruş, ifade, davranış biçimi, tepki ve en son yakın çevresinden yardım talep etme bunlardan bir kaçıdır.


Bu nasıl bir bakış açısı veya nasıl kesin bir bilgidir sayın Veysel? Taciz oalylarını tek tipleştiremezsiniz. Karşı tarafın davranışlarından kendine pay çıkartmak demek, mağdurun "hafif"liği sebebiyle tacize davetiye çıkarttığı anlamına gelir ki tacizde, doğası gereği böyle bir durum yoktur. Davetkarlık varsa, karşılıklı rıza vardır zaten, rahatsızlık, mağduriyet ve "taciz" söz konusu olmaz. Ayrıca sayın Kayar'ın belirttiği gibi, tacizler ani, beklenmedik olaylardır. Hazırlık yapamazsınız, tedbir alamazsınız, kesin duruş, ifade, davranış biçimi, tepki falan hikayedir. Tacizciler genellikle tüm bunları "naz" olarak algılarlar, doğru algılasalar bile önemsemezler. Bu bir cinsel şiddet, cinsel iktidar kurma biçimidir. Mağdurun yakın çevresinden kolayca yardım talep etmesi ise düşündüğünüzden çok daha zordur. Mağdur kendisini son derece aşağılanmış hisseder, insanın bu kadar aşağılanmış bir ruh halini en yakınlarıyla bile- aslında özellikle en yakınlarıyla- paylaşması psikolojik olarak çk zordur. Ayrıca sizin olayı genel olarak değerlendirirken mağdurun davranış biçimine çıkarttığınız payın tüm insanlar tarafından da düşünüleceği endişesi bu paylaşımı bir kez daha engeller. "Beni taciz etti" cümlesinin cevabının "sen ne yaptın, ne giymiştin, neredeydin, makyajın nasıldı, çok mu gülüyordun, yalnız mıydınız gibi sorular olması çok olasıdır. Bu da şiddet sürecinin sürmesi anlamına gelir ki emin olun, bu olasılık karşısında, tacizin bir daha tekrarlanmayacağı ümidiyle olayı yok saymak çoğu zaman tercih edilen bir yoldur. Bir psikolojik durumdur da yok saymak. Mağdur, gerçekten bu olayı yok sayar, hiç yaşanmamış gibi hayatına devam etmek ister.

Sonuç: Taciz, inanamayacağımız kadar çok gerçekleşmektedir. Her somut olayın her somut davada değerlendirileceği gerçeğinden hareketle, Yargıtay kararlarındaki yorumun, kanun gibi genelleştirilerek, her taciz iddiasının kabul edileceği anlamına gelmeyeceğini sayın meslektaşların bilmesi gerekir. Yargıtay'ı, tabi önce yerel mahkemeleri, bu olaylar sayesinde hukuk uygulamasına sosyoloji ve psikoloji verilerini de kattıkları, böylece hukuku gerçek hayattan kopuk, yazılı kağıtlar bütünü olmaktan çıkarma yolunda bir adım attıkları için yürekten kutluyorum.