Mesajı Okuyun
Old 04-06-2009, 21:21   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Bu konuda Kad.K.nun 17 ve 14 maddeleri uygulanır. Bu maddede yazılı koşullar aranır.Dava dilekçesinde taşınmazın ham toprak iken üstün emek ve para sarfı ile tarım arazisi haline getirildiğinden söz edilebilir. İmar ve ihyanın yanısıra ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren geçen 20 yıllık zilyetliğin de ispatı gerekir. İddia tanık beyanı, yerel bilirkişi beyanı ve ziraatçı bilirkişi raporu ile ispat edilebilir.Civarında orman varsa ayrıca orman araştırması da yapılır.

Kadastrodan önceki nedenlere dayanılmakta ise , bu davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması ve 20 yıllık sürenin kadastro tespit tarihine kadar tamamlanması gerekir.

Kadastrodan sonraki nedenlere dayanılmakta ise ,sırf zilyetlikle dava açılamaz. Hem ihyanın ve hem de tespit tarihinden sonraki 20 yıllık zilyetliğin ispatlanması gerekir.

Kad. K.nun 17. maddesi tescile tabi olmayan devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerden söz etmektedir. Ham toprak niteliğindeki yer tespitle yetinilmeyip hazine adına tapuya tescil edilmişse ve davada kadastrodan sonraki ihya ve zilyetliğe dayanılıyor ise ; hazinenin bu yerin hazinenin özel mülkü olduğu ve tapulu yerler hk.da 17.maddesinin uygulanmayacağı yönünde itirazda bulunabileceği ihtimalini gözardı etmemek gerekir.

Diye düşünüyorum.