Mesajı Okuyun
Old 06-08-2019, 12:13   #27
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan Başka Bir Karar

Kararda; "10 günlük sürede ilgili mahkemeye gönderilmişse görülmeye başlanacak dava, yeni bir dava olmayıp, gönderme kararını vermiş olan mahkemede açılmış olan davanın devamıdır. (Prof. Baki Kuru, Hukuk muhakemeleri Usulü, 1979 bası, cilt 1, sh. 454,457) "fakat 10 günlük süre geçirilmiş olması nedeniyle açılmamış sayılan davada, o zamana kadar yapılan işlemlerin hiçbir sonucu kalmaz; zamanaşımı da kesilemez" (Prof. Saim Üstündağ - Medeni Yargılama Hukuk Esasları 1977 baskı, sh. 144)." denilmektedir.

Özellikle " süresinde yetkili/görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaz ise; o zaman kadar yapılan işlemlerin hiçbir sonucu kalmaz" kısmının zıt anlamından; " süresinde yetkili/görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulur ise; o zaman kadar yapılan işlemlerin sonuç doğurur" şeklinde sonuç çıkarmaktayım



T.C YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 1984/ 5252
Karar: 1984 / 5309
Karar Tarihi: 05.11.1984

ALACAK DAVASI - HAKSIZ ZENGİNLEŞME - ZAMANAŞIMI - YANLIŞ MERCİDE AÇILMIŞ DAVA - ZAMANAŞIMININ KESİLMEMESİ
Kelime Ara


ÖZET:Açılmamış sayılma kararından sonra, yeniden harç verilerek dava açılabilir, fakat açılacak bu dava, artık açılmamış sayılan eski davanın devamı olmayıp yeni bir dava olduğundan bu yeni davanın açıldığı tarihe kadar zamanaşımı geçmişse ve karşı tarafça zamanaşımı itirazı ileri sürülmüşse artık bu davanın zamanaşımı yönünden reddi gerekir.
(1086 S.K. m. 179, 193) (6762 S.K. m. 5)

DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara As. 1. Ticaret Mahkemesince verilen hükmün temyizen tetkiki taraf avukatları tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkili bankanın Dışkapı Şubesinde ticari mevduatı bulunan davalının ödenen çeklerinin hesabına eksik miktarla borç kaydedilmesi, yatırdığı paraların mükerreren alacak kaydolunması gibi hatalı işlemler sonucu davalıya sehven (166.000) lira fazla ödendiğini ve davalının mevduatının anılan fazlalıkla birlikte çekerek hesabını kapattığını, fazla ödenen paranın geçmiş günler faizi ve gider vergisi ile birlikte (198.949) liraya baliğ olduğunu, bu alacağın tahsili için evvelce Altındağ asliye 3. Hukuk Mahkemesinin 1982/794 esas sayılı dosyasında dava açılmış ise de davalının iç bölümü itarazı üzerine mezkur mahkemece gönderme kararı verildiğini, davanın gönderildiği Ankara 4. Ticaret Mahkemesinin de TTK.nun 5/son ve HUMK.nun 193/son maddeleri hükümlerine göre davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini ve kararı kesinleştiğini ileri sürerek (198.949) liranın ilk davanın açıldığı tarihten itibaren ticari faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.

Davalı vekili cevabında, BK.nun 66. maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımının dolduğunu, müvekkilinin davacıya esasen borcu da bulunmadığını, davacı bankanın kayıtlarına güvenilemeyeceğini, müvekkilinin hesabını kapatıp mevduatını çekmesiyle bankanın davalıyı ibraz etmiş sayıldığını, faiz ve gider vergisi talebinin mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, (166.000) liranın açılmamış sayılan ilk dava tarihinden itibaren % 10 faiziyle ve 1962 lira temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Hüküm, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.

Mahkemece de kabul edildiği gibi, dava haksız zenginleşmeden kaynaklanmakta olup, BK.nun 66. maddesine göre bir yıllık dava zamanaşımına tabidir. Davacı banka davalıya fazla ödeme yaptığını anlayarak iadesi için 21.9.1982 tarihli ihtarnameyi göndermiş, 27.10.1982 tarihinde de Altındağ Asliye Hukuk Mahkemesinde istirdat davası açmışsa da bu mahkemece iş alanı itirazı nedeniyle dava dosyasının Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Ancak, 10 günlük yasal süreden sonra davacının görevli Ticaret Mahkemesine başvurması nedeniyle bu mahkemece (davanın açılmamış sayılmasına) karar verilmiştir. Böyle bir karar, artık bu konuda (bir dava yok) sayılmasını gerektirir. Bu durumda yanlış mercide açılmış bir dava için söz konusu olabilecek Borçlar Kanunun 137. maddesindeki 60 günlük munzam süreden yararlanma imkanı yoktur. Zira ortada mevcut bir dava kalmamıştır. Yok sayılmıştır. İş alanı nedeniyle gönderme kararları görevsizlik kararı niteliğinde olmayıp nihai ve kesin bir karardır. (İçt. Bir. K. 11.10.1976 tarih ve 5-5) (Prof. Baki Kuru H.U.M. cilt 1, sh. 454) 10 günlük sürede ilgili mahkemeye gönderilmişse görülmeye başlanacak dava, yeni bir dava olmayıp, gönderme kararını vermiş olan mahkemede açılmış olan davanın devamıdır. (Prof. Baki Kuru, Hukuk muhakemeleri Usulü, 1979 bası, cilt 1, sh. 454,457) "fakat 10 günlük süre geçirilmiş olması nedeniyle açılmamış sayılan davada, o zamana kadar yapılan işlemlerin hiçbir sonucu kalmaz; zamanaşımı da kesilemez" (Prof. Saim Üstündağ - Medeni Yargılama Hukuk Esasları 1977 baskı, sh. 144).

Açılmamış sayılma kararından sonra, yeniden harç verilerek dava açılabilir, fakat açılacak bu dava, artık açılmamış sayılan eski davanın devamı olmayıp yeni bir dava olduğundan bu yeni davanın açıldığı tarihe kadar zamanaşımı geçmişse ve karşı tarafça zamanaşımı itirazı ileri sürülmüşse artık bu davanın zamanaşımı yönünden reddi gerekir.

Olayda da durum aynıdır: Altında Asliye hukuk Mahkemesinde 27.10.1982 tarihinde açılan davada Ticaret Mahkemesine gönderme kararı verilmiş, fakat 10 günlük süre geçirildiği için Ankara 4. Ticaret Mahkemesince (davanın açılmamış sayılmasına) karar verilmiştir. bu durumda artık böyle bir dava hiç yok sayılacaktır. Yeniden harç verilerek Ankara 1. Ticaret Mahkemesinde 13.2.1984'te açılan dava haksız iktisaba ittila ve 5.10.1982 tarihli ihtarname karşısında BK.nun 66. maddedeki 1 yıllık süreden sonra açıldığına ve davalı tarafça zamanaşımı def'i ileri sürüldüğüne göre, zamanaşımına uğramış bulunduğundan reddi gerekirken aksine düşüncelerle işin esası hakkında karar verilmesi hükmün bozulmasını gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıdaki nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 5.11.1984 tarihinde oybirliği ile karar verildi.