Mesajı Okuyun
Old 04-11-2003, 18:23   #3
hilmiseker

 
Varsayılan Sayın Jus

Strazburg yargısının mahkumiyet kararları, Sözleşmenin iç hukuktaki etkilerini tartışılır hale getirmiştir .
Sözleşmenin birinci maddesi ile yüksek sözleşmeci taraflara hak ve özgürlükler konusunda bireylere olanaklar sağlanması ödev olarak yüklenmiştir.
Ancak bu yükümlülüklerin yerine getirilmesinde izlenecek yöntemlerin sözleşmenin ruhuna aykırı olmamak koşulu ile yanlara bırakılmıştır.
Yan devletler, bu yükümlülüklerini ya sözleşme normlarını iç hukukun bir parçası (birci yöntem) olarak yada doğrudan doğruya (ikici yöntem) uygulamak suretiyle gerçekleştirmektedirler.
Ülkemiz ise A.Y. 90. maddesi gereği sözleşmeyi onaylamakla, iç hukuktaki normlar hiyerarşisinde kanun olarak değer atfetmiştir.
Dolayısıyla sözleşme normları başkaca ritüele gerek duyulmaksızın iç hukukta ulusal normlar ile birliktelik kurarak aynı sistemin öğeleri olmuştur.
Böylelikle ,
a) bireyler uluslar arası hukuktan doğan haklarını yetkili ulusal yargı mercileri önünde başvuruya konu yapabilecekleri gibi
b) ulusal yargı organlarının uluslar arası sözleşmeyi uygulamak ile sorumlu olacaklardır.Ancak ulusal mercilerin sözleşme hükümlerini doğrudan doğruya uygulayabilmeleri için ulusal düzeyde ek önlemlerin alınmasına gerek bulunmaması koşuluna bağlıdır.
İkinci sonucun gerçekleşmesi ulusal yargı mercilerinin iç hukuk normlarının uluslar arası sözleşme hükümleri esas alınarak yorumlanmasına bağlıdır.
Zira bu konu bir beklenti süliyetine dönüşmüştür.