Mesajı Okuyun
Old 19-12-2013, 01:31   #559
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ufuk Bozoğlu
...Yoksa yargıtayın yerleşik içtihatlardaki "dava dilekçesinin tamamından kişinin aslında alacağının talebinden daha fazlasının olabileceğinin anlaşıldığı durumlarda, fazlaya ilişkin hakları saklı tuttuğu sözleri aranmaz vs.." cümlesinin de bir anlamı olmazdı...

Çok güzel bir örnek vermişsiniz. Böylece benim anladığım şu: değişen hiçbir şey yok aslında.


109/3: "Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olması hâli dışında, kısmi dava açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez." düzenlemesi yapılırken -bence- amaç, kısmi dava açmaya elverişli olan bir hakkımı talep etmem hâlinde benim iradem dışında feragat kabulünü (zımni feragati) yasaklamaktı.
Ama madde metnindeki "kısmi dava açılması" ibaresini Yargıtay, "önce kısmi dava açtığını anlayayım" olarak alacak ve sizin belirttiğiniz Yargıtay kararlarındaki kabulle düzenlemenin hiçbir farkı kalmayacak. Başka bir deyişle Yargıtay'a göre; 109/3 (bu konuda) kendi kabullerinin kanunî düzenlemeye bağlanmış hâli...


P.S 1:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=15237

P.S:
Evet, 5 HD ıslah dilekçesindeki fazlaya dair hakkın saklı tutulması konusundaki görüşünü değiştirmiş görünüyor...



11 HD de "...Mevcut bir davada ıslah yapılmış olması, dava dilekçesinde fazlaya dair hakların saklı tutulması kaydıyla, fazlaya dair haklar yönünden ek dava açılmasına engel değildir. Islahla müddeabih artırılırken, yargılaması süren davadaki müddeabih artırılmaktadır, uyuşmazlığın tümü için müddeabih sınırlandırılmamaktadır. Dava dilekçesinde fazlaya dair hakların saklı tutulması nedeniyle, ıslah edilen miktardan fazlasının ek davayla istenmesi mümkündür. Bu açıdan ıslah dilekçesinde fazlaya dair haklara değinilmemesinin de sonuca bir etkisi bulunmamaktadır... (07.05.2012 T., E: 2012/3337, K: 2012/7155)" demiş...