Mesajı Okuyun
Old 06-10-2013, 07:56   #10
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Deneme

Alıntı:
Av.Suat Ergin
Alıntı:
1- Davalı vekili bizim katılmadığımız duruşmada “davayı takip etmeyeceğini” bildirmeyip, süre istediğine göre, davaya devam iradesini göstermiş olmuyor mu?

01.HMK. m.150- Gerekçe :
“Maddenin ikinci fıkrasında, bir tarafın gelmemesi hâlinde yapılacak işleme açıklık getirilmiştir. Esasen gelmeyen tarafa ‘Tarafların duruşmaya daveti’ başlıklı 147 ve ‘Ön inceleme oturumuna davet’ başlıklı 139. maddelerde belirtildiği gibi, taraflara, sulh için gerekli hazırlığı yapmaları, duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmemesi ve gelen tarafın yargılamaya devam etmek istemesi durumunda, gelmeyen tarafın, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği…”
“…gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği…” (m.139,147/2,150/2)

02.Yargılama usulü = HMK.m. 316-322

03.Davaya vekâletin kanuni kapsamı (HMK.m.72-TBK”502 vd.”.,73,74).

03.1.Davaya vekâlet, kanunda özel yetki verilmesini gerektiren hususlar saklı kalmak üzere, hüküm kesinleşinceye kadar, vekilin davanın takibi için gereken bütün işlemleri yapmasına, hükmün yerine getirilmesine, yargılama giderlerinin tahsili ile buna ilişkin makbuz vermesine ve bu işlemlerin tamamının kendisine karşı da yapılabilmesine ilişkin yetkiyi kapsar.

03.2.Olayda, gelen “tarafın davayı takip etmeyeceği” beyanı (HMK.m.150/ ) yoktur. Beyanda bulunmak için “süre” talebi vardır.

04.HMK. (m.72) - TBK. (m.505 vd.) ilişkisi:

“Vekil, vekâlet verenin açık talimatına uymakla yükümlüdür. Ancak, vekâlet verenden izin alma imkânı bulunmadığında, durumu bilseydi onun da izin vereceği açık olan hâllerde, vekil talimattan ayrılabilir.” (TBK.m.505).

05.SONUÇ:

Dostum, bu kadar laftan sonra...Kahve molası…