Mesajı Okuyun
Old 29-11-2006, 17:26   #15
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ragıp
Sayın Ergin şöyle anlatayım. Ukalalık saymayın lütfen. Forumlardan anladığım kadarıyla hukuk bilginiz benden fazla. Şöyle bir örnek vereyim. Takip talebindeki koşullar yerinde değil. Alacaklı ölmüş ve ölmüş bir kişinin adına alacaklı sıfatıyla takip yapılmış ancak mirasçılar adına değil de ölü kişi adına.
Borçlu borca itiraz etti ve takip durdu. Alacaklı vekili itirazın kaldırılması davası açtı.davayla uğraşmak mı, takibi iptal ettirmek mi avantajlı?
Ya da zamanaşımı itirazında bulunmayı unuttu ve sadece borca itiraz etti. Alacaklı itirazın iptali değil de kaldırılması yoluna gitti. Tekrar zamanaşımı itirazını ileri süremez. Ama takip iptal olursa yeniden ödeme emri gelecek
Bunun gibi örnekler.

Sayın ragıp,

Öncelikle iltifatınız için teşekkür ederim. İltifatların hukuki bilgisine önem verdiğimiz üyelerden gelmesi açıkçası gururlandırıcı...THS'de soru soran, cevap veren hiç bir üyeye ukalalık yakıştırması yapılmaz. Önemli olan karşılıklı nezaket sınırları içinde birbirimiz anlamaya çalışmaktır. Hatalı cevap verip, hatasında ısrarcı olan üyeye bile kimse o yakıştırmada bulunmamıştır.

THS özellikle mesleğin başlangıcında olanlar için bir hazine...Ben de buradaki tartışmalardan çok şey öğrendim/öğreniyorum. Çünkü bildiğiniz üzere hukuk bir deryadır. Asıl "ben herşeyi biliyorum" diyen bir avukat ukalalık yapmış olur.

Şimdi verdiğiniz örneklere ve forum konusuna dönecek olursak; bildiğiniz üzere şikayet nedenlerinin bazıları 7 günlük süreye tabi olduğu gibi, bazıları ise süresizdir.

Ölü kişiye dava/icra takibi açılamadığı gibi, ölen kişi adına da dava/icra takibi açılamaz. Bu husustaki şikayet de süresizdir. Teknik olarak bunu tartışıyoruz. Oysa, alacaklı vekili acemilik veya kötüniyetten dolayı ölmüş müvekkili adına icra takibi yaptı diyelim. Alacaklının öldüğünü bilen borçlu, zaten borca itiraz dilekçesinde bunu belirtecektir. Buna rağmen hangi avukat ölmüş kişi adına bir de itirazın iptali/kaldırılması davası açacaktır. Yine de dava açıldı ve itiraz kaldırıldı diyelim. Borçlunun hala şikayet hakkı mevcuttur.

İkinci örnek olarak zamanaşımı ile ilgili bir örnek vermişsiniz. Borca itiraz süresi bildiğiniz gibi 7 gündür. Şikayet süresi ise 7 gün veya süresizdir. Süreye tabi bir şikayet nedeni sözkonusuysa borçlu hem şikayet hem de borca itiraz süresinde bunu bildirmek zorundadır. Yani, borca itiraz süresinde zamanaşımı itirazını unutan borçlu, şikayet süresini de geçirmiş olacaktır. Şikayet nedeni süresiz olanlardan ise, yukarıda izah ettiğim üzere her zaman ileri sürülebilecek,(İtirazın iptali/kaldırılması davası neticelense bile)dolayısıyla bir hak kaybı olmayacaktır.

"Benim verdiğim örneklerin dışında da bir sürü şikayet nedeni var" diyeceksiniz. Elimde Talih Uyar'a ait İcra Hukukunda Şikayet ve İtiraz isimli eski bir kitap bulunmaktadır. Buradan şikayet nedenlerine bakıyorum. 45 adet şikayet nedeni bulunmaktadır. Bunların bir kısmı ilamlı takip bir kısmı kambiyo senedine ilişkin takibe ait şikayet nedenleridir.Bir kısmı da takip açıldıktan sonraki işlemlere ait nedenlerdir. Süresiz şikayet nedenleri olarak da 25 adet neden gösterilmiştir.

Hemen şunu da hatırlatmak da fayda vardır. Bazı katılımcılar, vergi kimlik no.sunun yazılmamasını ödeme emrinin iptali için şikayet nedeni olarak saymaktadır. Uygulama ve Yargıtay kararlarına göre ödeme emri iptal edilmemektedir. Aynı şekilde, alacaklı veya vekilinin adresinin yazılmaması; faize faiz yürütülmesi gibi nedenlerle ödeme emri iptal edilmemekte; düzeltilmekle yetinilmektedir. Dolayısıyla ilamsız takiplerde şikayet nedenleri azalmıştır. Sizi haklı çıkaracak bir şikayet nedeni ben bulamadım.

Önemle belirtmek isterim ki, borçlunun şikayet hakkı elinden alınmamaktadır. Borçlu itiraz yerine şikayet ile sonuca ulaşabileceğine inanıyorsa yine şikayet hakkını kullanabilir. Soru ve sorun ise zaten duran bir takipte ayrıca şikayete ne gerek vardır?Hem usul ekonomisi(Alacaklı gereksiz yere harç ve belki de avukatlık ücretine mahkum edilecektir), hem de M.K. 2 birarada düşünüldüğünde de şikayet reddedilmelidir. Çünkü şikayet hakkı varken borca itiraz etmektedir.

Yine Talih Uyar'dan bir alıntı ile konuyu bitirmek istiyorum: " Konusu, icra ve iflas organlarının yaptığı -işlem-ler olan şikayetin hedefi; 'bu işlemlerin yasaya ve hadiseye uygunluğunu temin etmek'dir"

Saygılarımla