Başlık yanlışlıkla
437 olmuştur. Doğrusu
438'dir. Düzeltir, özür dilerim.
Hukuk'a, Adalet'e güvenmek istiyorum. Ama ülkemizde öyle kararlar alınıyor ki her defasında şaşkına dönüyorum.
Son karar elbetteki başlıktaki karar değil ama bence bir farkı yok. Zihniyet aynı olduktan sonra ne fark eder?
Mahkeme Kadının Uyruğunu Tecavüz Kriteri Yaparsa...
Bir kez daha mahkemede kadına yönelik ayrımcılık iddiası: İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi tecavüz iddiasını reddederken "yabancı uyruklu kadınların buraya niye geldiği malum" dedi.
BİA Haber Merkezi - İstanbul
12 Aralık 2007, Çarşamba
Erhan ÜSTÜNDAĞ
Yargının kadına yönelik şiddetle ilgili verdiği ayrımcı kararlara bir yenisi daha eklendi. Gazetelerde yer alan habere göre, İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi "fuhuş amaçlı örgüt kurmak" iddiasıyla yargılanan
Ejder Toprak ve
Mehmet Doğan'a yönelik tecavüz iddiasını "yabancı uyruklu kadınların Türkiye'ye ne amaçla geldikleri bilinen bir gerçek" diyerek
reddetti.
Mahkeme gerekçesinde şöyle dedi:
"...ancak kadın pazarlayıcıları ile aralarındaki menfaat sürtüşmesinden kaynaklanan iddiaların abartılmış olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından, ırza geçmenin tıbbi delillerinin mevcut olmadığından... Başlangıçta para kazanmaya yönelik rızaya yönelik eylemlerin sonradan menfaat sürtüşmesinden kaynaklanan iddialara dönüştüğü sonuç ve kanaatine varıldığından, mahkemenin vicdani kanaati oluşmadığından sanığın bu suçlardan beraatine karar verildi."
Kadın örgütleri, hukukçular ve aktivistler uzun zamandır yasaların kadın lehine değiştirilmesinin yeterli olmadığını, kadına yönelik bakışın değişmesi gerektiğini vurguluyor.
Yargıtay'ın yorumu
İki hafta önce Yargıtay, cinsel ilişkiye girmeyi reddeden karısını öldüren erkeğe verilecek cezada "tahrik indirimi" uygulanmasına karar
vermişti.
Haziranda da yüksek mahkeme "tecavüze uğrayan bağırmıyorsa suç oluşmaz" gerekçesiyle, 15 yıl hapis cezasına çarptırılan tecavüz zanlısı A.B'nin mahkumiyet kararını
bozmuştu.
Avukat
Hülya Gülbahar, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) 2005'te yapılan değişikliğe rağmen yüksek mahkemenin "Kadın, tecavüze dirense de direnmese de cezalandırılacak" dediğini belirtmişti.
Son olayda da mahkemenin gerekçeleri arasında yer alan ifade açıkça kadına yönelik ayrımcılık içeriyor. Kararda yer alan diğer gerekçeler bir yana, mahkeme "yabancı uyruklu" tüm kadınları damgalıyor ve seks işçiliğine zorlanan kadınların cinsel ilişkiye girmeyi reddetme hakkı olmadığını, onlara yönelik cinsel şiddetin şüpheli karşılanacağını söylüyor.
Hürriyet karar veremedi!
Kadına yönelik ayrımcılık yargıya özgü de değil. Geçen hafta sonu "aile içi şiddet ve medya" başlıklı bir konferans düzenleyen Hürriyet, İnternet sitesinde mahkemenin tavrının ayrımcılık olup olmadığına yazı işlerinde karar veremediklerini
söylüyor. Gazete bir anket düzenleyerek buna okurların karar vermesini istiyor.
Gazetenin de düzenleyicileri arasında olduğu konferansta araştırmalarını sunan Ankara Üniversitesi'nden
Mine Gencel Bek ve
Abdülrezak Altun, medyanın mağdur kadının değil saldırgan erkeğin tarafında durduğunu
göstermişti.
Çözüm fiili eşitliğin sağlanması
Kadın örgütlerinin, uzmanların çözüm önerisi öncelikle hükümetin yasaların uygulanması ve kadına yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılması için politik irade göstermesi. Son olarak yeni anayasa taslağında kadın-erkek eşitliğini içeren düzenlemenin kaldırılmasın kadınlar tepki gösterdi.
Onlarca örgütün biraraya gelip oluşturduğu Anayasa Kadın Platformu, düzenlemelerin kağıt üzerinde kalmaması, filli eşitliğin hayata geçmesi için güvence istiyor. Yargıtay'ın son kararında erkeğe tahrik indirimine üç üye direndi; ikisi
kadındı.(EÜ)