Mesajı Okuyun
Old 01-02-2010, 12:12   #2
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan alperyldrm
Merhabalar,

Müvekkil sahibi olduğu gayrimenkulu 3. şahsa satıyor. Müvekkil ile 3. şahıs arasında akrabalık, ortaklık, alacak borç ilişkisi bulunmamakta. Ayrıca gayrimenkul gerçek değerinden satılmış olup, satış parası banka yoluyla gerçekleşmiştir.


Müvekkilin diğer bir alacaklısı "alacaklısını zarara uğratmak kastıyla mevcudunu eksiltmek" suçundan icra mahkemesine şikayette bulundu. Şikayette bulunurken de yukarıda anlattığım satışın muvazalı olduğundan bahsetti.


Madde metninden de anlaşılacağı üzere suçun oluşabilmesinin en önemli şartlarından biri "kast" tır.

sormak istediğim soru;

1-yukarıda bahsettiğim satışta hiçbir şekilde muvazaa olmaması bu suçun oluşmamasına etkenmidir.Yani ben satışın muvazalı olmadığını ispat edersem şuç oluşmaz mı ?

2-Diğer soru, müvekkil, gayrimenkul satışı sonrası elde ettiği para ile başka borçları kapatması ve bunu yazılı şekilde ispat etmesi yine suçun oluşmamasına etkenmidir ?

Merhabalar;

Belirttiğiniz gibi bu suçta temel etken "kast"tır. Borcun doğumundan sonra gerçeklemiş bir tasarrufun -kural olarak- alacaklıyı zarara sokmak kastıyla hareket edildiğine karinedir. Muvazaanın olmadığının ispatı, bence suşun oluşmadığının ispatına tek başına yeterli değildir.

Borçlunun, "alacaklısını zarara sokmak maksadıyla" veya "asıl olmayan borçlar ikrar ederek" kendisine ait bir malı "hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek" elinden çıkarması hususu tartışılacaktır. Ve muhtemelen İİK 277 vd. uyarınca tasarrufun iptali davası ile birlikte yürütüleceğinden bu hususların yargılama aşamasında ispat edilmesi gerekir.

Özetle, (1) numaralı sorunuza; satışın muvazaalı olmadığının ispatının gerekli ama yeterli olmadığı,

(2) numaralı sorunuza ise, şikayetçi tarafın iddia etmesi halinde kapatılan borçların "asıl olmayan borçlar ikrar etmek" olmadığını ispat etmenizin gerekeceği, yanıtını vereceğim.

Saygılarımla...