Mesajı Okuyun
Old 17-05-2013, 17:35   #61
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2012/8-268
K. 2012/420
T. 27.6.2012

• ALACAK DAVASI ( Mal Rejiminden Kaynaklanan - Boşanma Davasının Olumsuz Sonuçlanması Durumunda Davanın Görülebilirlik Koşulu Gerçekleşmediğinden Reddine Karar Verilmesi Olumlu Sonuçlanması Halinde ise Hükmün Kesinleşmesinin Beklenilmesi Gerektiği )

• MAL REJİMİ ( Alacak Davası - Davaların En Az Giderle ve Mümkün Olan Süratle Sonuçlandırılması Yargının Görevi Olduğundan Taraflar Arasındaki Derdest Boşanma Davasına İlişkin Dava Sonucunun Beklenmesi Gerektiği )

• KATKI PAYI ALACAĞI ( İstenebilmesi İçin Eşler Arasında Geçerli Bulunan Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Sona Ermesi Gerektiği - Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak Davası )

• GÖRÜLEBİLİRLİK KOŞULU ( Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak Davası - Boşanma Davasının Olumsuz Sonuçlanması Durumunda Davanın Görülebilirlik Koşulu Gerçekleşmediğinden Reddine Karar Verilmesi Olumlu Sonuçlanması Halinde ise Hükmün Kesinleşmesinin Beklenilmesi Gerektiği )

• BEKLETİCİ MESELE ( Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak Davası - Davaların En Az Giderle ve Mümkün Olan Süratle Sonuçlandırılması Yargının Görevi Olduğundan Taraflar Arasındaki Derdest Boşanma Davasına İlişkin Dava Sonucunun Beklenmesi Gerektiği )

4721/m.225,218,241
1086/m.77

ÖZET : Dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Katkı payı alacağının istenebilmesi için eşler arasında geçerli bulunan edinilmiş mallara katılma rejiminin sona ermesi gerekmektedir. Tarafların evliliği hukuken devam ettiğine göre, mal rejimi sona ermemiş ve davanın görülebilirlik koşulu gerçekleşmemiştir. Ancak, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması yargının görevidir. Bu bakımdan mahkemece yapılacak iş; taraflar arasındaki derdest boşanma davasına ilişkin dava sonucunun beklenmesi, boşanma davasının olumsuz sonuçlanması durumunda davanın görülebilirlik koşulu gerçekleşmediğinden şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi, boşanma davasının olumlu sonuçlanması halinde ise, hükmün kesinleşmesinin beklenilmesi ve tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde delilleri toplandıktan sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki “Katkı Payı Alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy 1.Aile Mahkemesince davanın reddine dair verilen 4.12.2009 gün ve 2009/645 E., 2009/823 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 6.12.2010 gün ve 2010/3289 E., 2010/5847 sayılı ilamı ile,

( ... Davacı vekili, dava dilekçesinde tarafların 1988 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde edinilen 808 ada 562 parselde kayıtlı 32 nolu daire, 34 BM ... ve 34 DR ... plakalı araçlar, adresi açıklanan taraflara ait işyerlerinde bulunan tüm menkul mallar ile müşterek hesaplarında bulunan paralara katkısı sebebiyle fazla hakları saklı kalmak üzere 140.000,00 TL.nin faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, henüz boşanmanın gerçekleşmediğinden tasfiyenin sözkonusu olamayacağını, dava şartının bulunmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece, TMK.nun 225 maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinin istenebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesinin gerektiği, bu şartın gerçekleşmediğinden talep hakkının doğmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Eldeki dava, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra 10.9.2009 tarihinde açılmıştır. Taraflar arasındaki boşanmaya ilişkin dava dosyası Bakırköy 1. Aile Mahkemesinin 2009/429 Esasında derdest bulunmaktadır. Katkı payı alacağının istenebilmesi için eşler arasında geçerli bulunan edinilmiş mallara katılma rejiminin ( TMK. 218-241.md ) sona ermesi gerekmektedir. ( TMK.nun 225.maddesi ). Tarafların evliliği hukuken devam ettiğine göre, mal rejimi sona ermemiş ve davanın görülebilirlik koşulu gerçekleşmemiştir. Ancak, TC Anayasasının 141. maddesinin son fıkrası ve HUMK.nun 77.maddesi hükümlerine göre; davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması yargının görevidir. Bu bakımdan mahkemece yapılacak iş; taraflar arasındaki derdest boşanma davasına ilişkin dava sonucunun beklenmesi, dava dosyasının bekletici mesele yapılması, boşanma davasının olumsuz sonuçlanması durumunda davanın görülebilirlik koşulu gerçekleşmediğinden şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi, boşanma davasının olumlu sonuçlanması halinde ise, hükmün kesinleşmesinin beklenilmesi ve tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde delilleri toplandıktan sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar nazara alınmadan yazılı nedenlerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, hükmün tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

Kazancı