Mesajı Okuyun
Old 19-01-2013, 21:31   #8
law89

 
Varsayılan

Davacı A, C AŞ. ve D A.Ş.’ye yönelttiği dava dilekçesinde, müvekkilinin ATM makineleri ihracatı, satımı, pazarlaması onarımı, kurulumu ve bakımı işi ile iştigal ettiğini, müvekkili ile dava dışı B A.Ş. arasında tarihinde IFHC-07-001 numaralı “ATM donanım, yazılım ve elektronik ekipmanlar satın alma sözleşmesi” ve IFHC-07-003 no’lu “B ’nin Müşterilerinin Tesislerinde Kullanılacak Olan ATM Donanım, Yazılım ve Elektronik Ekipmanlar İçin Satın Alma Sözleşmesi” imzalandığını, davalıların müvekkiline yazı ile “B A.Ş.’nin IFHC-07-001 ve IFHC- 07-003 sayılı Master Sözleşme Kontratında mutabık kalınmış olan ödeme vaadlerine uygun şekilde yapılmasını sağlamayı” taahhüt ettiklerini, alıcı dava dışı B şirketinin göndermiş olduğu yazı ile taraflar arasında imzalanan IFHC-07-001 kodlu sözleşme ile “580 adet ATM” siparişi verildiğini, müvekkilinin bu siparişe uygun olarak ATM makinelerini ve semen karşılığı tanzim ettikleri faturaları T şirketine teslim ettiklerini, alıcı şirketinin semen bedelini ikazlara rağmen müvekkile ödemediğini, davalıların alıcı şirketinin ATM bedellerini taraflar arasında imzalanan IFHC-07-001 ve IFHC- 07-003 sayılı sözleşme koşulları içinde ödenmesini sağlamayı üstlendiklerini, B Şirketinin semen borcunu anılan sözleşmelere uygun olarak ödememesi nedeniyle davalıların taahhütlerini yerine getirmediklerini, bundan dolayı müvekkilinin uğradığı zararı tazminle yükümlü olduklarını, bu zararın B şirketinin almış olduğu ATM bedellerinden kalan tutar olan 2.842.189,00 $ olduğunu iddia ederek bu miktarın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.

Davalı C A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı ile B arasında davacının belirttiği tarihlerde IFHC-07-001numaralı satın alma sözleşmesine istinaden Satın Alma Emrinin gönderilerek 580 adet ATM sipariş edildiğini, ancak satın alma emrinin yetkisiz temsil suretiyle imzalanmış olduğunu ve davacı A şirketinin bu durumu bilmesine rağmen satın alma emrini yürürlüğe koymuş olduğunu, müvekkilinin satın alma tarihinden önce tarihinde B şirketinin yönetim kuruluna kendisi tarafından atanmış üyelerin davacı davacıya yapılacak ödemelere ilişkin olarak şirket içi bürokrasiyi hızlandırabileceğini düşündüklerini ifade eden dava konusu yazıyı davacıya gönderdiklerini, B Şirketinin davacıya ödeme yapmaması üzerine davacının müvekkil şirkete ihtarname gönderdiğini, müvekkilinin göndermiş olduğu cevabı ihtarda bu yazının taahhüt içermediğini, ayrıca yazının kefalet sözleşmesi olarak da değerlendirilemeyeceğini, sadece B Şirketinde %0.001 oranında ortak olduğu için şirket içi bürokrasiyi hızlandırabileceğine ilişkin iyi niyetli bir yazı olduğunu, bu yazının herhangi bir teminat ilişkisi kurmayı amaçlamadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

Davalı D A.Ş. vekili cevap dilekçesinde dava konusu yazıda diğer davalı C ile birlikte müvekkilinin yatırımcı sıfatı ile dava dışı T ile olan bağları ve doğrudan satın alınmış olan ATM’lerin ödemelerinin IFCH-07-001 sayılı ve Master sözleşme kontratında mutabık kalınmış olan ödeme vaadlerine uygun şekilde yapılmasını sağlamayı taahhüt ettiklerini, bu taahhüdün belgenin imza tarihinden önce B ’den alınmış olan ATM cihazlarının bedellerine ilişkin olduğunu, davacının talebine konu olan bedelin 580 adet ATM siparişine ilişkin olduğunu, keşide tarihi itibariyle davacının talebine dayanak yaptığı belge kapsamında değerlendirilmesinin ve borç doğurucu nitelik taşımasının mümkün olmadığını,

Ayrıca siparişin şirketi temsil ve ilzama yetkili olmayan Hakan ve Cahit’ten gönderilen ATM cihazlarının önemli parçası olan printerlerının bulunmadığını, bu durumun gizli ayıp teşkil ettiğini, ihtiyaç fazlası cihazların kullanılmaması nedeniyle bu durumun tesadüfen öğrenildiğini ve Beyoğlu 24. Noterliği’nin 34641 yevmiye no’lu ihtarnamesi ile davacıya bildirildiğini, cihazların içinde printerlarının olmadığının B şirketi tarafından Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kararı ile tespit ettirildiğini, yetkisiz imzalarla sipariş edilen malların ayrıca ayıplı çıkmış olmasının davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu gösterdiğini iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.

Davacı vekili, cevaba cevap dilekçesinde özetle, davalıların imzalamış olduğu taahhüt yazısında açıkça “doğrudan satın alınmış olan ATM’lerin ödemelerinin IFHC-07-001 ve IFHC- 07-003 sayılı Master Sözleşme Kontratında mutabık kalınmış olan ödeme vaadlerine uygun şekilde yapılmasını sağlamayı taahhüt ettikleri…” hususunun yer aldığı, bu nedenle B Şirketi tarafından ödenmeyen satış bedelinden davalıların sorumlu olduklarını, davalıların siparişin geçersiz olduğuna ilişkin iddialarına ise ATM makinelerinin tamamının sözleşmede belirtilen yerde teslim edildiğini, teslim sırasında ve sonrasında davalıların bu konuya ilişkin bir itirazlarının olmadığını, teslim alınan ATM makinelerinin çeşitli yerlerde bizzat ya da 3. Kişilere kiralanmak suretiyle kullanılmakta olduğunu, bu nedenlerle satım akdinin geçersizliğinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, ayıp iddiası bakımından ise satımın üzerinden 7 ay geçtikten sonra ihtarname gönderildiğini, ayrıca B Şirketi tarafından yaptırılan delil tespiti davasındaki bilirkişi incelemesinde makinelerin yanlarında kurulum sırasında takılmak üzere printerlarının bulunduğu hususunun tespit edildiğini ileri sürerek davanın kabulünü talep etmiştir.



Davalı D A.Ş. düplik dilekçesinde özetle, taraflar arasında yürütülen işlemlerin kronolojik sırasına bakıldığında C-D’nin taahhüdünü içeren belgenin sözleşmelerin imzalanmasından neredeyse 9 ay sonra verildiği için borç doğuran belge kapsamına girmediğini, davacının esas borçlu T’ne karşı alacağı için T’a ait makinelerin bulunduğu depoda makineler üzerine Üsküdar 2. İcra Müdürlüğü, Büyükçekmece İcra Müdürlüğü dosyası ile 4.826.755,68 TL’lik ve Üsküdar 3. İcra Müdürlüğü Büyükçekmece İcra Müdürlüğü dosyası ile 122.535,58 TL’lik haciz işlemi uygulandığını, bu haciz işleminin üzerine açmış olduğu davanın mesnetsiz iddialara dayandığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

Davacının verdiği beyan dilekçesinde özetle, ATM cihazlarını teslim alan dava dışı B Şirketinin sipariş formunun yetkisiz kişilerce imzalandığına ilişkin bir itirazının olmadığını, malları teslim aldığını müvekkiline göndermiş olduğu ihtarnamede kabul ettiğini, bu nedenle sipariş formunun geçersizliğinin ileri sürülemeyeceğini, B Şirketine karşı icra takibinin başlatıldığını fakat haczedilen malların satılıp satılmayacağının belli olmaması nedeniyle icra dosyalarının akıbetinin bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürmüştür.

Davacının verdiği beyan dilekçesinde özetle, B şirketi aleyhine yapmış olduğu icra takibi neticesinde tahmini alacak miktarını belirtilmiştir.

Davalı C’nin beyan dilekçesinde özetle, daha önceki dilekçelerinde belirttiği hususları tekrar etmiş, davacının dilekçesinde belirttiği B şirketinin kendisine gönderdiğini iddia ettiği “malların teslim alındığının beyan ve ikrar edildiği ihtarname” ile neyin kastedildiğini anlamadığını, bu belgenin deliller arasında sunulmadığını, davacının zararlarının sınırını belirtmediğini ileri sürmüştür.