Mesajı Okuyun
Old 16-02-2009, 15:56   #5
Av. Mehmet Toprak

 
Varsayılan

Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu
E.2000/19-818
K.2000/816
T.26.4.2000

MENFİ TESPİT DAVASI
TİCARİ MÜMESSİL

TİCARİ MÜMESSİL İYİ NİYET SAHİBİ KİŞİLERE KARŞI TÜM İŞLEMLERİ YAPMA YETKİSİNE SAHİPTİR.

2004/md. 72

Taraflar arasındaki "menfi tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; K. 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 20.10.1998 gün ve E.97/701-K.98/1197 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 22.2.1999 gün ve E.99/87 - K.99/1017 sayılı ilamıyla; (....Davacı vekili, müvekkili şirketin muhasebecisi olan dava dışı N. tarafından şirket kaşesini kullanarak keşide ettiği ve arkasına ciro imzası koyduğu beş adet çekin davalı hiçbir akdi münasebetleri olmamasına rağmen verildiğini ve davalı tarafından icra takibine konulduğunu iddia ederek söz konusu çekler ile borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.

Davalı savunmasında, çekleri keşide eden dava dışı N.'nin davacı A.Ş.'yi temsile yetkili olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, temsilcinin yetkisini aşarak yaptığı işlemlere, temsil edilenin icazet vermesi halinde işlemlerin geçerlilik kazanacağı davacının temsilcinin yetkisini aşarak keşide ettiği başka çeklere ödeme yapmak suretiyle icazet verdiği bu nedenle şimdi yetki itirazında bulunmasının MK.’nun 2. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davaya konu çeklerdeki keşideci ve ciro imzasının, davacı şirketin 75.000.000 TL.'na kadar çek keşide etme yetkisi verilen N.'ye ait olduğu çekişmesiz olup, bu durumda davacı şirketin her çek yaprağı için 75.000.000 TL.'nın üstünde kalan miktar yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde temsilcinin yetki sınırlarını aşarak dava dışı üçüncü kişilere keşide ettiği çeklerden bir kısmının davacı şirketçe ödenmiş olmasının dava konusu çeklerin düzenlenmesi yönünden vekile icazet verilmesi niteliğinde görülerek davanın reddine isabet görülmemiştir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Davacı vekili Hukuk Genel Kurulu Kararı

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, davacı şirket temsilcisinin yetkisini aşarak keşide ve ciro ettiği 5 adet çekler ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

Yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin ilk kararı Özel Dairece yukarıdaki gerekçelerle bozulmuştur.

Mahkeme, davacı şirketin yetkisiz temsilcisinin görev yaptığı süre içinde 250 adet çek keşide ettiğini; bu çeklerden 195 adedinin davacı şirket tarafından benimsendiğini, diğer bir anlatımla onay verildiğini; bu haliyle davacının yetki aşımı ve yetkisiz temsilcinin keşide ettiği çeklerin geçersizliğini ileri sürmesinin M.K. 2. maddesi ile bağdaşmayacağını öne sürerek önceki kararında direnmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle çekleri keşide ve ciro eden N.'nin B.K. 449. maddesinde düzenlenen ticari mümessil hükmünde bulunup; aynı yasanın 450. maddesi gereğince ticari mümessilin, iyiniyet sahibi üçüncü şahıslara karşı şirket hesabına kambiyo taahhüdünde bulunmak ve şirket hesabına şirketin gayesine dahil bütün tasarrufları yapma yetkisinin bulunmasına, vekaletnamedeki kısıtlamanın ticaret sicilinde kayıt ve ilan edilmemiş olmasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 26.4.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.

---------- o----------