Mesajı Okuyun
Old 16-02-2009, 15:53   #2
Av. Mehmet Toprak

 
Varsayılan

Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
E.2006/18970
K.2006/21740
T.21.11.2006

TİCARİ MÜMESSİLİN İMZALADIĞI BONODAN ŞİRKETİN SORUMLULUĞU

TİCARİ MÜMESSİLİN VEKİL OLARAK İMZALADIĞI TAKİBE KONU BONODAN DOLAYI ŞİRKET SORUMLU OLUP BONONUN VEKALETTEN AZİL TARİHİNDEN SONRA TANZİM EDİLDİĞİ DE İİK'NIN 169/A MADDESİ UYARINCA YAZILI BELGE İLE İSPATLANAMADIĞINA GÖRE, İTİRAZIN REDDİNE KARAR VERİLMESİ GEREKİR.

2004/md. 169, 366
818/md. 449, 450

Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

1- İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK'nın 438. ve İİK'nın 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi:

2- Borçlu S. Turz. İnş. Pey. Tem. Ltd. Şti. hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçildiği ve borçluya örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine başvurarak, şirket adına bono düzenleyen S.'nin şirket adına vekaleten bono düzenleme yetkisinin olmadığı, S.'nin 19.7.2004 tarihinde vekaletten azledildiği, bononun sonradan düzenlendiğini belirterek borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.

Takip dayanağı bononun S. Turz. İnş. Pey. Tem. Ltd. Şti.'ye vekaleten S. tarafından keşide edildiği ve keşide tarihinin 2.6.2004 olduğu görülmüştür.

Yargılama sırasında dosyaya sunulan G. 4. Noterliğinin 28.2.2002 tarih ve 05219 yevmiye numaralı vekaletnamesinde bonoda keşideci olarak yazılı olan S. Turz. İnş. Pey. Tem. Ltd. Şti.'nin çek düzenleme yetkisini de içerecek şekilde S.'yi vekil tayin ettiği tespit edilmiştir.

Öte yandan, S., Ş. 4. Noterliğinin 19.7.2004 tarihli azilnamesi ile vekaletten azledilmiş ise de, azil bononun tanzim tarihinden sonradır.

Bu vekaletname kapsamına göre S., borçlu şirketi ticari işlerinde ve bankalarda temsil etmektedir. Vekaletnamede öngörülen kapsamlı yetki nedeniyle S.'nin şirketin ticari mümessili olduğu kabul edilmelidir. Borçlar Kanununun 449. maddesine göre ticari mümessil bir ticarethane veya fabrika ve ticari şekilde işletilen diğer müessese sahibi tarafından işlerini idare ve müessesenin imzasını kullanarak vekaleten imza koymak üzere sarih veya zımni kendisine mezuniyet verilen kimsedir.

Aynı Kanunun 450/1. maddesinde de ticari mümessilin, hüsnüniyet sahibi 3. şahıslara karşı, müessese sahibi hesabına kambiyo taahhüdünde bulunmak ve onun namına müessesenin gayesine dahil olan bütün tasarrufları yapmak selahiyetini haiz sayıldığı belirtilmiştir. Ticari senetlerin ticari işletme ile olan ilgisi iyiniyetli 3. kişilerce kolaylıkla anlaşılamayacağından ticari mümessilin imzaladığı senetlerin iyiniyetli 3. kişiler bakımından işletmeyi bağlayacağı öngörülmüştür. (HGK 30.1.1980 tarih, 1979/1692 Esas, 1980/170 Karar) O halde, ticari mümessil S.'nin vekil olarak imzaladığı takibe konu bonodan dolayı şirket sorumlu olup bononun vekaletten azil tarihinden sonra tanzim edildiği de İİK'nın 169/a maddesi uyarınca yazılı belge ile ispatlanamadığına göre, Mahkemece itirazın reddi yerine, kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) no'lu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 21.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

--------o---------