Mesajı Okuyun
Old 25-07-2005, 17:06   #1
Gemici

 
Varsayılan Çağdaş Türkiyeden Üç Kadın Biyografisi

Birinci Biyografi:
Mustafa Bumin'den boşalan Anayasa Mahkemesi başkanlığına Tülay Tuğcu seçildi. Tuğcu, Anayasa Mahkemesi'nin ilk kadın başkanı oldu. H. Tülay Tuğcu, 1942 yılında Ankara'da doğdu, evli ve iki çocuk annesi.

İkinci Biyografi:
28 yaşında genç bir kadın. Mesleğinde başarılı olabilmek için gece gündüz çalışan bir tıp doktoru. Çalışma temposunu düşrümemek için uyuşturucu kullanmaya başlamış. Sonunda kurtuluşu ölümde aramış. Hikayenin devamını Sayın Ege’nin Site Lokali’ndeki Bugün Kendimiz İçin sütunundaki ‘Bir Yaşam’ adlı 22.07.05 tarihli mesajdan okuyabilirsiniz.

Üçüncü Biyografi:
23 Temmuz 05 tarihli Hürriyet’in Avrupa baskısı: ‘Annesine gitmek istedi diye bıçakla doğradı' . Haberden anlaşıldığına göre, Sevda A. 19 yaşında ve sekiz senedir Hurşit B. İle nikahsız olarak yaşıyor. Evlendiği zaman, daha doğrusu zorla evlendirildiği zaman 11 yaşında imiş. İzmirdeki annesini ziyaret etmek istiyen Sevdayı, Hurşit 15 yerinden bıçaklamış. Gazete haberinden anlaşıldığına göre Hurşit Sevdanın İzmire gidip O... olacağından korkmuş. Bunu önlemek için de 15 bıçak darbesinin ardından kadının burnunu, göz kapaklarını ve kulaklarını kesmiş ve bıçağı kadının cinsel uzvuna saplamış.

Birincisi, Türkiyenin en saygın kurumlarından birisinin başkanı;
İkincisi saygın bir meslek sahibi, mesleğini gereği gibi yapabilmek, çoğunluğu erkek olan tıp dünyasının çalışma şartlarına ayak uydurabilmek için uyuşturucu kullanmış ama sonunda yenik düşmüş;
Üçüncüsü daha çocuk yaşta evlendirilmiş ve hep başkaları tarafından yönlendirilmiş, kendi iradesi ile birşeyler yapmaya çalıştığı anda, onlarca hemcinsinin uğradığı akıbete uğramış.

Çarpık bir tablo; bir taraftan devletin en yüksek kademelerine gelebilen, diğer taraftan okulu sadece dışarıdan görebilen, gelenek ve göreneklere, törelere ve erkek kıskançlığına kurban edilen kadınlar.

Erkeklerin hakim olduğu bir toplumda kadınların okula gidebilme, meslek sahibi olma, kariyer yapma şansları çok az. Çok az olan bu şansı, önlerine çıkan ve çıkarılan tüm zorluklara rağmen kullanıp başarıya ulaşan kadınlara candan tebrikler.

Yolda kalanların ve kendilerine herhangi bir yola çıkma imkanı verilmeyenlerin aynı şansı elde edebilmelerini sağlamak demokratik bir toplumun en başta gelen görevlerindendir.

Demokratik toplum derken herhangi soyut bir yapıyı değil; beni seni o nu, bizi sizi onları kastediyorum.

Saygılarımla