Mesajı Okuyun
Old 20-05-2006, 23:11   #30
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

Bu nitelikli tartışma için başta sayın KAYAR'ı ve katkı sunanları tebrik etmek isterim.

İlgili olduğunu düşündüğüm bir Danıştay kararını bilgilerinize sunarım.

T.C. Danıştay Onuncu Dairesi
Esas No: 1994/2790 Karar No: 1995/6649 Tarihi: 21.12.1995
• Temyiz
• Eksik İnceleme
• Toplantı
• Cinsel Özgürlük Etkinlikleri
ÖZET :
"Cinsel Özgürlük Etkinlikleri" başlıklı kapalı salon toplantısının yasaklanmasına ilişkin işleme karşı açılan davada toplantıda katılımcılara sunularak bildiriler incelenmek suretiyle karar verilmesi gerektiği hk.
(2911 s. m. 17)
TAM METİN :
Temyiz Eden (Davacı) : ...
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf (Davalı) : ... Valiliği
İstemin Özeti : Davacının tertip komitesi başkanı olduğu "Cinsel Özgürlük Etkinlikleri" başlıklı kapalı salon toplantısının, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 17. maddesine dayanılarak yasaklanmasına ilişkin 57248 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda; İstanbul 6. İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen 17.12.1993 günlü ve E:1993/942, K:1993/1621 sayılı kararın; davacı tarafından, toplantının bilimsel yönünün, kamuyu aydınlatma amacının görülmezlikten gelindiği, mahkemenin de davalı idare gibi önyargılı davrandığı, düşünce aktarılmasının genel ahlaka ve kamu düzenine aykırılığından sözedilemeyeceği, genel ahlaka aykırı bir durumda bulunmadığı iddiasıyla temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde bulunmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D. Tetkik Hakimi : Tülin Özdemir
Düşüncesi : Dava dosyasında, valilikçe yapılmasına izin verilmeyen salon toplantısının 2911 sayılı yasanın 17. maddesinde belirtildiği şekilde, genel ahlakı ve genel sağlığı bozucu sonuçlar doğurup doğurmayacağı, örf ve adetlerimize aykırı olup olmadığı hususunda bir karar vermeye yetecek bilgi ve belge bulunmadığı anlaşıldığından, eksik inceleme sonucunda verilen kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : Öcal Beningtan
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Davacı tarafından tertip komitesi başkanı olduğu "Cinsel Özgürlük Etkinlikleri" başlıklı kapalı salon toplantısının, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 17. maddesine dayanılarak yasaklanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda; İstanbul 6. İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen 17.12.1993 günlü ve E:1993/942; K:1993/1621 sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
İdare mahkemesince, toplantının gerek düzenlenme amacı, gerekse toplantıya katılacak kişilere benimsetilecek konular açısından, Türk toplumunun örf ve adetlerine, toplumun genel ahlakına aykırı olduğu, eşcinsellik kavramını kabul ettirme ve normal bir cinsel tercih olayı gibi gösterme amacı taşıdığı, kamu düzenini sarsıcı olayların doğmasına neden alabileceği sonucuna varılırken, dosyada mevcut bulunan ve tertip komitesince toplantı izni için yapılan başvuru sırasında valiliğe verilen dilekçede bulunan bilgilere dayanıldığı görülmektedir.
2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun "Toplantının yasaklanması veya ertelenmesi" başlıklı 17. maddesi "Bölge valisi, vali veya kaymakam, kamu düzenini ciddi şekilde bozacak olayların çıkması veya milli güvenlik gereklerinin ihlal edilmesi veya Cumhuriyetin ana niteliklerini yok etmek amacını güden fiillerin işlenmesinin kuvvetle muhtemel bulunması halinde veya devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, genel ahlakın ve genel sağlığın korunması amacı ile belirli bir toplantıyı yasaklayabilir veya iki ayı aşmamak üzere erteleyebilir" hükmünü taşımaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden dosyada mevcut belgelerden uyuşmazlık konusu toplantının 2911 sayılı Yasanın yukarıda hükmü yazılı maddesinde sayılan ve idare mahkemesi kararında belirlenen sakıncaları doğuracağı sonucuna ulaşılmasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.
İdare mahkemesince, toplantının 2911 sayılı Yasanın 17. maddesi hükmüne dayanılarak yasaklanmasının uygun olup olmadığı konusunda bir karar verilmeden önce, toplantıda katılımcılara sunulacak ve tartışılacak olan bildiriler getirtilerek, bu bildiriler üzerinde inceleme yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu yola gidilmeden eksik inceleme sonucunda karar verilmiş bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, yerinde bulunmadığı anlaşılan idare mahkemesi kararının, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca bozulmasına, yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemeye iadesine 21.12.1995 gününde oybirliği ile karar verildi.