Müvekkilim kız kardeşinin eşi ile ortak bir yapmaktadır. Ortaklıkları bir süre devam eder. Borçlu farklı sebeplerle (traktör alınması, elden nakit verilmesi, başkasına olan borçların ödenmesi gibi) müvekkilime 37.100,00 TL borçlanmıştır. Bir süre sonra işler kötü gider ve problemli şekilde ayrılırlar. Müvekkilim borçlu eniştesini borcunu ödemesi hususunda sıkıştırır ama borçlu bir türlü yanaşmaz. En sonunda borçlu borcunu 31.12.2008 de ödeyeceğini söyler. Bu tarihli alacaklı kısmı boş olan bir senet alır. Müvekkilim de bir tarım makinası alır, %50 devlet desteğine müracaat eder. Satıcı firma teminat verilirse destek belli olmadan makinayı teslim edeceğini söyler. Müvekkilim de eniştesinin senedini vermek ister. Ancak satıcı firma senedin alacaklı kısmına kendi ismini yazar, kefil kısmına da müvekkilin ismini yazarak imzalatır. Vadesi geldiğinde senet yine ödenmez. Bu arada %50 devlet desteği de çıkar. Müvekkilim makinanın yarı parasını ödeyerek senedi geri alır.
Ancak senette alacıklı olarak başka firma ismi vardır. Müvekkilim de müşterek borçlu, kefil olarak gözükmektedir. Müvekkilim ilgili firmadan senet borcunun kefil tarafından ödendiğine dair bir de yazı alır. (Aslında senet borcunun yaklaşık yarısı ödenmiştir.)
Bu senet ve belgeye dayanarak yaptığımız adi takibe, borçlu senedin teminat senedi olduğu, borcun likid olmadığı ve alacaklı firmadan makineyi kendisinin değil müvekkilimin aldığını belirterek itiraz etti.
Açılacak itirazın iptali davasında, inançlı işleme ve yazılı delil başlangıcına dayanıp tanık dinletebilir miyiz. Yada sizce davanın seyri nasıl olur.
İlgilenenlere şimdiden teşekkür ederim.