Mesajı Okuyun
Old 14-08-2012, 14:34   #15
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/10075
K. 2011/14876
T. 6.10.2011

• NAFAKA ( Boşanma Kararıyla Velayetin Kullanılması Kendisine Verilmeyen Eş Çocuğun Bakım ve Eğitim Giderlerine Gücü Oranında Katılmak Zorunda Olduğu - Nafakanın Çocuğun İhtiyaçları ile Ana ve Babanın Hayat Koşullarına ve Ödeme Güçlerine Göre Belirlenmesi Gereği)

• TAKDİR EDİLEN NAFAKANIN MİKTARINA ETKİ EDEN HUSUSLAR ( Çocuğun İhtiyaçları Ana ve Babanın Ödeme Güçleri - Ülkede Yaşanan Enflasyon ve Çocuğun Büyümesi Dışında Nafakaya Etki Eden Olgulardan Bahsedilmeden Davalının Gelir ve Gideriyle Orantısız Şekilde Yüksek Nafaka Takdirinin Hakkaniyete Aykırı Olduğu)
4721/m. 4, 330, 331

ÖZET : Boşanma kararıyla velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir.Durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir.

DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı; davalıyla Karşıyaka 4. AHM.'nin 2001/675- 2001/885 Karar sayılı kararıyla boşandıklarını, kararla birlikte müşterek çocuk Melis 'in velayetinin tarafına verildiğini, aylık 100,00-TL nafaka bağlandığını, nafakanın yetersiz kaldığını, beyanla 600,00-TL'ye artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı; davayı kabul etmediğini, talebin fahiş olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle dava tarihinden itibaren aylık 300 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. T.M.K.nun 182 nci maddesine göre; boşanma kararıyla velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. T.M.K.nun 330. maddesindeki düzenleme, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir şeklindedir. T.M.K.nun 331 inci maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir.

Somut olayda; davacının evli olup, çalışmadığı, aylık gelirinin olmadığı, üzerine kayıtlı bir arabasının olduğu, oturduğu evin babasına ait olduğu, müşterek çocuğun 1999 doğumlu olup, ilköğretim okulunda öğrenci olduğu, davalının ise emekli olduğu, çalışmadığı, aylık 740,00-TL emekli maaşı aldığı, aylık 500,00-TL kira gelirinin olduğu, 470,00 TL kira verdiği, bakmakla yükümlü olduğu annesiyle birlikte kaldığı, annesinin gelirinin bulunmadığı anlaşılmıştır.

Ülkede yaşanan enflasyon ve çocuğun büyümesi dışında nafakaya etki eden olgulardan bahsedilmeden, davalının gelir-gideriyle orantısız şekilde yüksek nafakaya hükmedilmiştir.

Mahkemece yapılacak iş; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişimle TUİK'in yayınladığı ÜFE 12 aylık ortalama artış oranı nazara alınmak suretiyle, T.M.K.nun 4 üncü maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktara hükmetmekten ibarettir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün H.U.M.K.nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 06.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı