Mesajı Okuyun
Old 05-06-2007, 10:45   #6
cLaW

 
Varsayılan

Sn Balku ilk mesajım eksik olmuş hemen düzeltiyorum anılan mahkeme kararında ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararın gerekçesini yazmıştım,yargıtayın ise bu konuda aykırı herhangi bir ictihadına rastlayamadım.ilgili kararın tam metni :

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi

E:1999/5025
K:1999/7060
T:23.09.1999



TaraFlar arasındaki davanın Ankara 11. Sülh Hukuk Mahkemesinçe görülerek verilen 17.3.1999 tarih ve 1999/105-1999/297 sayılı, kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen raPor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili; davalının kooperatifin ortağı olduğunu, aleyhine aidat ve çevre düzenlemesi borcundan dolayı icra takibi yapıldığını, takibin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalının %4'ü inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu belirterek işbölümü itirazında bulunduklarını, esastan da davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamından Kooperatifler Kanunu 99. maddesi uyarınca davanın ticari dava niteliğinde olmasından dolayı Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş, Asliye Ticaret Mahkemesince asıl alacak miktarı dikkate alınarak Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın itirazın iptali davası olup davalının asıl alacakla birlikte faize de itiraz ettiği, faizin davada asıl alacak niteliğinde olduğu, HUMK. 1. maddesinin burada uygulanamayacağı, takip miktarının tamamının müddeabihi oluşturduğu belirtilerek Asliye Ticaret Mahkemesince mukabil görevsizlik kararı verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı kooperatif aidat ve çevre düzenlemesi bedeli karşılığı olduğunu iddia ettiği ( 180.110.000 ) lira alacağın tahsili için kooperatif ortağı bulunan davalı aleyhine ilamsız takibe girişmiş ve takibe itiraz edilmesi üzerine ise, takibe yapılan itirazın iptali amacıyla İİK.nun 67. maddesine göre işbu davayı açmıştır.
1163 sayılı yasanın 99. maddesi, ( bu konuda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup-olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır... ) hükmünü TTK.nun 5. maddesinin ilk fıkrası ise ( aksine hüküm olmadıkça dava olunan şeyin değerine göre Asliye Hukuk veya Sulh Hukuk Mahkemesi ticari davalara dahi bakmakla vazifelidir.. ) hükmüne haiz bulunmaktadır. Gerek Kooperatifler Kanununda ve gerekse diğer yasalarımızda böyle bir davanın Asliye Hukuk ve Ticaret Mahkemesinde görüleceği yolunda aksine bir hüküm bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemece, miktar itibariyle mahkemenin davaya bakmaya görevli olduğu nazara alınarak uyuşmazlık çözümlenmelidir.
Ayrıca itirazın iptali davası için görevli mahkeme HUMK. 1-8 madde hükümlerine göre belirlenir. Mahkemenin görevi belirlenirken dava konusu alacağın aslı esas alınır. 3156 sayılı Kanunla değişik HUMK. 1/2. madde uyarınca faiz, icra tazminatı ve giderler görev tesbitinde hesaba katılmaz yine 4146 sayılı HUMK.nun bazı maddelerinin değiştirilmesine ilişkin Kanunun Ek. 3. maddesi uyarınca 1.1.1998 tarihinden itibaren görev sınırı 200.000.000 liraya çıkarılmış olup, dava edilen asıl alacak miktarı ( 180.110.000 ) liradır.
Bu durumda davaya bakmaya Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan işin esasına girilerek tarafların delilleri toplanıp, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.9.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.