Mesajı Okuyun
Old 07-01-2016, 15:30   #38
km1cfo

 
Varsayılan

Merhaba, müvekkilimin aracı da galeriden piyasa değerinde sıfır olarak alınmış bir araçtı.

Ağır Ceza'daki davada da katılan olarak yer aldık.
Ağır Ceza'da karar lehimize çıktı.
Bilirkişi raporlarından araçlar üzerinde eksik vergi beyan edilmediği, hazinenin zarara uğramadığı gayet açık.
Mahkeme de bu yönde karar verdi.
Sanıklar beraat etti.
Karar henüz kesinleşmedi.

Karar kesinleşinceye kadar araçlar üzerinde satılamaz ve devredilemez tedbirine devamına, karar kesinleşince de bu tedbirin kalkmasına karar verildi.

Lakin gümrük müdürlüğü araç üzerine yakalama kararı koydu. Mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilmiş.
Kararı tebliğ aldık. İtiraz ettik ama idare muhatabın müvekkil değil, ithalatçı firma olduğunu belirterek red kararı verdi.

Aracı kapalı olarak garajda saklıyor müvekkil henüz iade etmedi.
Tam yargı davası açmak için aracı iade etmeyi düşünüyoruz.
Tam yargı ile şansımızın daha yüksek olduğunu düşünüyorum.

Sorularım,

1- Aracı iade etmeden tam yargı davası açabilir miyiz? Sonuçta araç kullanılamaz durumda. Gümrüğün garajı yerine, başka bir garajda çürüyor.

2-Aracın mülkiyetinin kamuya geçişi kararının iptali istenebilir mi? Bu davayı açarken Ağır Ceza'daki kararı ve bilirkişi raporlarını da sunmayı düşünüyorum ekinde. İptal davasının olumlu sonuçlanacağına ilişkin bir umudum yok gerçi. (İsteyene kararı ve raporları gönderebilirim.)

3-İdarenin ithalatçı firmayı muhatap göstermesi yüzünden idarede açacağım davalar husumet yönünden reddedilebilir mi?

4- Aynı anda hem idari dava hem de aracın satın alındığı galeriye tüketici mahkemesinde dava açarsak bir itiraz olabilir mi taraflardan? Nasıl bir yol izlemeliyiz?


Not olarak, Danıştay'ın kararını buldum, paylaşıyorum.



ÖZET: Yurt dışından ülkeye kaçak eşya sokulmasını önleme, izleme ve araştırmakla yükümlü olan davalı idarelerin, aracın yurt dışından ima edilerek trafik siciline tescilinin yapılması öncesinde üzerine düşen dikkat ve özeni göstermeyerek, yükümlü oldukları hizmeti kusurlu işlettikleri, aracın kaçak olarak yurda getirilmesinde herhangi bir ilgisi ve kusuru bulunmayan, gümrük idaresince işlemleri tamamlanarak ithal edilen aracı satın alıp trafik siciline tescil ettirerek iyiniyetli 3. kişi durumunda bulunan davacının ithalatı gerçekleştiren kişilerin sahte belgelerle bu aracı ithal ettiklerinden bahisle aracına yargı kararıyla, el konulması nedeniyle uğradığı zararların kusurlu sorumluluk ilkesi gereğince tazmin edilmesi gerektiği … tarihinde el konulan aracın, maddi değerinin tespit edilmesi amacıyla yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hesaplanan …. -TL'nin davanın açıldığı tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi, fazlaya ilişkin kısmı yönünden davanın reddi yolunda verilen kararın tazminen ödenmesine ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. Temyiz istemi reddedilerek hüküm onanmıştır.
(2577 S. K. m. 49) (Karayolları Trafik Yönetmeliği m. 37)

İstemin Özeti: Davacının, üçüncü kişiden satın aldığı 34 AV 053 plakalı, WBDB211042A594063 şase numaralı, Mercedes Benz E 200 K Classic marka aracın, 2004 model olmasına rağmen 2005 model olarak ithal edildiğinden bahisle yargı kararı ile mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilmesi sonrasında 15.4.2013 gününde el konulması nedeniyle uğranılan zarara karşılık, aracın satın alma bedeli olan 64.000,00.-TL maddi zararın araca el konulduğu tarihten itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda, İzmir 2. İdare Mahkemesince Yurt dışından ülkeye kaçak eşya sokulmasını önleme, izleme ve araştırmakla yükümlü olan davalı idarelerin, aracın yurt dışından ima edilerek trafik siciline tescilinin yapılması öncesinde üzerine düşen dikkat ve özeni göstermeyerek, yükümlü oldukları hizmeti kusurlu işlettikleri, aracın kaçak olarak yurda getirilmesinde herhangi bir ilgisi ve kusuru bulunmayan, gümrük idaresince işlemleri tamamlanarak ithal edilen aracı satın alıp trafik siciline tescil ettirerek iyiniyetli 3. kişi durumunda bulunan davacının ithalatı gerçekleştiren kişilerin sahte belgelerle bu aracı ithal ettiklerinden bahisle aracına yargı kararıyla, el konulması nedeniyle uğradığı zararların kusurlu sorumluluk ilkesi gereğince tazmin edilmesi gerektiği 15.04.2013 tarihinde el konulan aracın, maddi değerinin tespit edilmesi amacıyla yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hesaplanan 55.000,00-TL'nin davanın açıldığı tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi, fazlaya ilişkin kısmı yönünden davanın reddi yolunda verilen kararın tazminen ödenmesine ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: Vedat Kaya

Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü.

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddi ile İzmir 2. İdare Mahkemesinin 28/05/2014 tarih ve E:2013/1125; K:2014/842 sayılı kararının ONANMASINA 23.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

(KAYNAK: Av. S.MELEK ATALAN)
MEVZUATYÜKSEK MAHKEMEKURUM KARARI



Kolay gelsin, iyi çalışmalar.