Mesajı Okuyun
Old 27-12-2011, 18:28   #78
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Mestan Yavuzyılmaz
Konu sıcak


Nusret Bey'in davası nasıl sonuçlandı acaba?

Bunun yanında HMK uyarınca depo edilen gider avansı uygulamasının konuya etkileri ne olur, nasıl olur?

Mestan Bey,

Meslektaşımın davasının sonucunu bilmem ama benim bu konuda mahkemece verilmiş, henüz Yargıtay'dan dönmemiş lehe kararım var. Elimde olaya uyan bir de HGK kararım var. Tüm meslektaşlarımın yararlanması için aşağıya ekliyorum. Saygılar.


T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU

E. 2008/9-550
K. 2008/545
T. 17.9.2008

İŞÇİ ALACAĞI VE TAZMİNAT ( Kesinleşen Mahkeme Kararının Tebliğinden İtibaren On İş Günü İçinde İşe Başlamak İçin İşverene Başvuruda Bulunmak Zorunda Olduğu )
• İŞE BAŞLATMA SÜRESİ ( İşçinin Kesinleşen Mahkeme Kararının Tebliğinden İtibaren On İş Günü İçinde İşe Başlamak İçin İşverene Başvuruda Bulunmak Zorunda Olduğu )
• TEBLİGAT ( Mahkeme Kaleminde Usulüne Uygun Olarak Yapılan Tebligatın Geçerli Olduğu
• İŞVERENE BAŞVURU ( İşçinin Kesinleşen Mahkeme Kararının Tebliğinden İtibaren On İş Günü İçinde İşe Başlamak İçin Başvuruda Bulunmak Zorunda Olduğu )

ÖZET : İşçi, kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır.
Mahkeme kaleminde usulüne uygun olarak yapılan tebligat geçerlidir.

DAVA : Taraflar arasındaki "işçi alacağı ve tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ( Adana Üçüncü İş Mahkemesi )'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 15.02.2007 gün ve 2006/416 E. 2007/60 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine, Yargıtay Dokuzuncu Hukuk Dairesi'nin 16.07.2007 gün ve 2007/19558 E. 23778 K. sayılı ilamı ile;

( ... Dosya içeriğine göre davacının işe iade davasının kabulüne dair yerel mahkeme kararı Yargıtay'ca 05.12.2005 tarihinde onanmıştır.

Davacı 23.02.2006'da icra takibinde bulunmuştur. İşe iade istemi için 24.07.2006 tarihinde başvuruda bulunmuştur. Yasanın aradığı 10 günlük süre geçmiş bulunmaktadır. İsteklerin reddi gerekirken kabulü bozmayı gerektirmiştir... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, işçi alacağı farkı ve tazminat isteğine ilişkindir.

Davacı, davalı işverene ait iş yerinde işe başlatılmasına ilişkin olarak lehine karar verildiğini, süresinde işe başlatılması için davalı işverene başvurmasına rağmen işe başlatılmayarak, iş akdinin feshedildiğini ileri sürerek, işçi alacağı farkı ile tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının iş akdinin feshedildiğini ve alacağının kalmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.

Mahkemenin "davacının süresinde işe iadesi için davalı işverene başvurduğu, işe başlatılmayarak iş akdinin feshedildiği, ek alacak ve tazminat isteminin haklı olduğu" gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne dair verdiği karar, yukarıda açıklanan nedenlerle Özel Daire'ce bozulmuştur.

İş Kanunu'nun 21/5. maddesi " ...İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak -için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur ... " hükmünü içermektedir. Maddenin içeriğinde açıkça görüldüğü üzere, işe başlatma süresi yönünden, işe başlatmaya ilişkin olarak alınan mahkeme kararının tebliğ zorunluluğu bulunmaktadır.

İlamların tebliğinin ne şekilde yapılacağı Tebligat Yasası'nda düzenlenmiştir. Bunun yanı sıra hükümlerin kalemde tebliğini yasaklayan bir düzenleme de yoktur. Aksine, Yazı İşleri Yönetmeliği'nin; ilamların tebliği ve tevdii hakkındaki 52. maddesinde " ... Kalem Şefi veya Muavini ilamları taraflara tebliğ eder. İlam, vekille temsil edilen davalarda taraflardan birinin vekilinin müracaatı üzerine vekile, aksi takdirde asile, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 392. maddesindeki esaslara uygun şekilde makbuz mukabili verilir. Bu makbuzun tarih ve sayısı da esas defterinin mahsus sütununa kaydolunur ... " hükmünü içermektedir.

Somut olayda, davacı, Adana Birinci İş Mahkemesi'nce 13.09.2005 tarih 1222 T-991 sayılı ilam ile işe iade kararı almış, bu karar 05.12.2005 tarihinde kesinleşmiştir. Anılan ilam davacıya kalemde 21.07.2006 günü tebliğ edilmiş olup, davacı işe iadesi için davalı işverene 26.07.2006 günü tebliğ edilen ihtarname ile süresinde başvurmuş, ancak işe başlatılmamıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlere göre, yerel mahkemenin bu nedenle direnmesi uygundur.

Ne var ki, esasa ilişkin temyiz itirazları Özel Daire'ce incelenmediğinden bu konuda inceleme yapılmak üzere Özel Daire'ye gönderilmelidir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme uygun bulunduğundan, dosyanın işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için Dokuzuncu Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 17.09.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.