Mesajı Okuyun
Old 28-05-2007, 04:09   #8
EEE

 
Varsayılan

TCK :
Hırsızlık
Madde 141 - ……. bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
Nitelikli hırsızlık
Madde 142/f- Elektrik enerjisi hakkında işlenmesi halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Suçun gece vakti işlenmesi


Madde 143- Hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte birine kadar artırılır.
Malın değerinin az olması
Madde 145 – Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezadan indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.

Yukarıdaki TCK maddeleri tüm hırsızlık suçlarını kapsayacak şekilde, genel olarak düzenlenmişlerdir. Madde 142/f ile “Elektrik enerjisinin Kaçak/Usulsüz kullanımı” da “Nitelikli hırsızlık” kapsamına alınmıştır. Yargılama sırasında bu konuya iki açıdan bakılmalıdır.

1 – Hukuk Tekniği Açısından :
a) Gece vakti bir pastaneden bir dilim tatlı veya büyük miktarda para çalmak i-
le yine gece vakti bir kere veya birçok kere kaçak elektrik kullanımı aynı şekilde cezalandırılmaktadır. b) Pastaneden hırsızlık yapan kişinin yaşından, sosyal durumuna, akli dengesine
hatta duruşmadaki davranışlarına kadar bakılarak karar verilmektedir.
c) Kaçak elektrik enerjisi kullanımı konusunda düz bir mantık yürütülmekte , TEDAŞ tarafından zaten para ile cezalandırılmış olan sanıklara, ağırlaştırılmış hapis veya para cezaları verilmektedir.
d) Teknik olarak konunun uzmanı olmayan hukukçular, dava dosyaları üstünde
yeterince irdeleme yapmadan, adete dosyaları başlarından atmaktadırlar.
e) Kaçak elektrik enerjisi kullanımı davalarında genellikle ve sadece, TEDAŞ ta
rafından düzenlenen tutanak ile Bilirkişi Raporuna bakılmaktadır. Sanıkların itirazlarına itibar edilmediği gibi ek raporlar alınmasına da fırsat verilmemektedir.
f) Suç sabit olmadığı halde , sanıkların bir çoğu cezalandırılmaktadır.
2 – Elektrik Tekniği Açısından :
Elektrik enerjisinin kaçak kullanımı belli bir bilgi birikimi ve uzmanlık gerek –
tirmektedir. Tatlı veya parayı küçük bir çocuk bile çalabileceği halde, elektrik hırsızlığını uzman olmayan kişilerin yapması asla mümkün değildir. Bu eylem sırasında yapılabilecek ilk hata, ölümle bile sonuçlanabilecek kazalara yolaçabilir. Bu nedenle , bu eylem “Nitelikli Hırsızlık” kapsamındadır.
Bu açıdan bakıldığında, sanık suçu kabul etse bile , bir uzman nezaretinde suç mahallinde tatbikat yaptırılmalı, asıl suçluyu saklayıp saklamadığı araştırılmalıdır. (Küçük çocukların, görme özürlülerin, ağır hastaların ,ihtiyarların ve akli dengesi bozuk olanları suçu yüklenmeleri kabul edilemez.)
Yine benzeri şekilde, bir yargıcın, savcının, avukatın, doktorun veya bir işadamının evinde kaçak
elektrik kullandığı iddiası da ciddiye alınamaz. Bunlar hakkındaki iddiaların da araştırılması zorunludur.
Forumlardan da anlaşılacağı gibi, yüzlerce elektrik çalma (hırsızlama) yönte-
mi bulunmaktadır. TEDAŞ görevlileri genellikle her olayda rutin olarak “Sayaç harici özel hat çekerek” ibaresini kullanmaktadırlar. Elektrik hırsızlama konusunda çok ileri teknikleri bilen , konunun uzmanı bir kişiye de aynı suçlamanın yöneltilmesi , eşyanın tabiatına aykırıdır. Görme özürlü bir
kişiye, “sayaç harici hat çekerek “ kaçak elektrik kullandığı iddiasıyla TEDAŞ tarafından tutanak
düzenlenmesi ne kadar mantıksız ise; uzman bir kişiye de aynı suçlamanın yapılması aynı mantıktır.
TEDAŞ tarafından yürütülen “Sayaç Okuma” , “Enerji Kesme – Bağlama”, “Hat
Bakım” ve “ Şebeke Montaj” işleri birçok yerde taşerona verilmiştir. Çoğu uzman olmayan kişiler tarafından yürütülen bu hizmetlerin kalitesi düşmüştür. Binlerce “Kaçak elektrik tutanağı” tutulduğu halde, bunların çok azının yargıya intikal ettirildiği ; çoğunun TEDAŞ elemanları tarafından HALLEDİLDİĞİ forumlardan bile açıkça anlaşılmaktadır. Hukukçuların bu konudaki hassasiyeti ve
aceleciliği, daha suç sabit olmadan sanıklardan birinin haksız yere cezalandırılmasına, TEDAŞ’ın sebepsiz, müdahil avukatların da haksız kazanç elde etmelerine yolaçmaktadır. Hem TEDAŞ’ın ağır para cezaları kesmesi ve hem de ağır hapis cezalarının aynı eylem için uygulanması , toplumdaki yaraları çığ gibi büyütmekte ve derinleştirmektedir.
TCK Madde 143 çok düzgün bir Türkçe ile yazılmış olduğu halde ve birçok avukat tarafından itiraz edilmesine rağmen, hala rutin bir şekilde cezalar artırılmaktadır. Gece karanlığından da yararlanarak, yaptığı hırsızlığın tespitini bir kat daha zorlaştıran suçlular için düzenlenen bu madde, hırsızlık eyleminin gündüz saatlerine sarkması halinde , anlamını yitirmektedir.
Bu maddenin sadece gece saatleriyle sınırlı eylemlerde uygulanabileceği açıktır. Aksi halde, devamlılık arzeden eylemlerde de bu maddenin uygulanabilmesi için, TCK 143. Maddenin “ Hırsızlık suçunun gece vakti (de) işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte birine kadar artırılır.” Şeklinde düzenlenmelidir.
TCK Madde 145 açıktır. Malın değerinin azlığı nedeniyle, ceza vermekten vazgeçilebilir. TEDAŞ tarafından kesilen para cezasının suçlu tarafından ödenmesi başlı başına cezai bir yaptırımdır. Kesilen para cezasının azlığı nedeniyle cezalandırılmayan suçluya ceza verilmemesi halinde, az da olsa TEDAŞ zarara uğramış olacaktır. Az da olsa TEDAŞ’ı zarara uğratan suçluya ceza verilmediğine göre; TEDAŞ tarafından kesilen para cezasını ödeyerek , TEDAŞ’ın zararını tazmin edip cezasını çeken suçluya da ceza verilemeyeceği , hiçbir yoruma yer vermeyecek derecede açıktır. Yasa koyucu burada yargıca herhangi bir tasarrufta bulunma yetkisi bırakmamıştır. Konuyu Yüksek Mahkeme’ye taşımak ve içtihat oluşmasına yardımcı olmak hukukçuların görevi.
Hukukçu olmadığım halde, uzmanı olduğum bu konudaki bilgi ve deneyimlerimi paylaşarak yardımcı olmak istedim. Tüm üyelere saygılar sunarım…
ElektrikElektronikE-mail