Merhaba.Müvekkil hakkında hamil tarafından takibe konulan senette imza incelemesi yapılmış ve imza müvekkile aitçıkmamıştır. Hamil ve lehdar hakkında sahtelik davası açılmıştır. Sahtelik davasında verdiği ifadede takibi yapan hamil, lehdarın kendi işcisi olduğunu, günlüğü20 tl ye yevmiyeyle çalıştığını, 50.000 Tl borçverdiğini senedi de bu alacağına karşılık aldığını savunmaktadır. İTM davamızı kabul etmiş, takibi durdurumuş ancak kötü niyet tazminatı talebiimizi alacaklının ciro yoluyla hamil olduğu ve senedi ele geçirmekte kötü niyetli olduğunu kanıtlanmadığı gerekçesiyle red etmiştir. Karar karşı yanca temyiz edilecektir. Temyizden dönene kadar hacizleri (dosyada 100.000 TL para haczedilmiş durumdadır) çözdürme imkanın olmadığı için tarafımdan da kötü niyet tazminatı yönnden temyiz edilecektir.
Sizce;
1) Takibe konulurken, lehdara ödeme emri çıkarılmaması,
2) tarafların işci i,şveren oluşu ve günlük 20 Tl yevmiyeyle çalışan bir işciye patronunun 50.000 TL vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu,
3) daha da önemlisi, davalı vekilinin <itm de MÜVEKKİLİM İMZANIN BORÇLUYA AİT OLDUĞUNDAN EMİNDİR ZİRA İMZA ONUN ÖNÜNDE ATILMIŞTIR diye dilekçe vermesi, hamilin kötü niyetli olduğunun kanıtı olmazmı, temyizden sonuç alabilirmiyim.
Gerçekte hamilde lehdar da bu işleri sıkça yapan ve birlikte çalışan iki kişidir. Teşekkürler.