Mesajı Okuyun
Old 03-09-2019, 09:52   #6
Av.Güçlü KERVAN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan serlaw
Saygıdeğer meslektaşlarım;
İster FETÖ/PDY üyesi olsun, isterse de cemaat bağlantılı olsun, istisnasız herkesin savunma hakkının bulunduğunu, dahası şüpheliye savunma hakkının kullandırılmamasının hukuk devletine yapılmış bir suikast olduğunu düşündüğümü belirtmek isterim.
Bugüne dek anılan cemaatle en ufak bir ilişkim olmamasına rağmen, daha 3 gün önce yaşadığım bir olayı anlatarak değerli görüşlerinizi almak istiyorum.
Eşimin dayısının bir arkadaşı aracılığı ile şahsımla irtibata geçen bir hanımefendi, "eşinin FETÖ üyesi olma suçlaması ile gözaltına alındığını" bildirerek müdafiliğini üstlenmemi istedi.
Bunun üzerine, ilgili C. Savcısından yazılı izin alarak, şüpheliyi gözaltına alan karakola giderek, şüpheli ile görüşme yapmak istediğimde başımdan geçenler aşağıdaki gibidir:
1-Bir polis memuru, hiçbir sebep yokken ve en ufak bir tartışma olmamışken, omuzlarımdan tutarak beni iteledi.
2-"Ne yapıyorsunuz" dediğimde, soru sorduğuma pişman edercesine 2 polis memurunun bağırmalarına ve hakaretlerine (bildiğiniz küfür) maruz kaldım.
3-"Avukat olduğumu, bana bağıramayacaklarını, hakaret edemeyeceklerini" söylemem üzerine, hakaretlerin dozajı mesleğim de muhatap kılınarak arttırıldı.
4-Tüm hakaretleri duyan ve kendisinin amir olduğunu düşündüğüm şahıs, "avukat bey kameralar kayıtta, kimse size hakaret etmedi" şeklinde gözümün içine baka baka yalan söyledi.
5-"Madem ki, kameralar kayıtta, yapacağım şikayete ilişkin soruşturma evrakına gönderirsiniz, hakaret edilip edilmediği ortaya çıkar" diyerek karakolun dışına çıktım.
6-Bu esnada bana hakaret eden iki polis üzerime yürüdü ve fakat diğer polisler araya girerek engelledi.
7-Karakolun dışında iken, olaylar esnasında hiç görmediğim bir şahıs içeriden koşarak ve beni darp edebilme amacıyla dışarıya çıktı. Bu esnada "Fetö'nün avukatı bu, Fetö'yü savunuyor, bu da onlardan, alın bunu gözaltına, ben savcı ile konuştum" şeklinde bağırarak sözler söylüyordu ve yanıma kadar geldiğinde ilk işi boğazıma sarılmak oldu. Bu esnada diğer polisler tekrar arayarak girerek tam anlamıyla darp edilmemi önlediler.
8-Ben de "madem ki gözaltına alıyorsunuz, söyleyin nerede bekleyeyim" diyerek tekrar içeriye girdim ve avukat hakları merkezinden yardım talebinde bulundum.
9-Yaklaşık 40 dakika bekledikten sonra, yardıma gelen meslektaşıma "FETÖ soruşturmasını akamete uğratmak adına sorun çıkardığımı savcıya ilettiklerini ve savcının gözaltına alınmamı emrettiğini" bildirerek, imzasız bir "C. Savcısı görüşme tutanağı" göstermişler.
10-Olayı büyütmemek adına karakolu hemen terk etmem halinde işlem yapmayacaklarını da eklemişler.
Bunun üzerine, meslektaşımın da "şikayet hakkınızı bilahare kullanabilirsiniz, daha fazla haksızlığa maruz kalmayın" şeklindeki uyarısı üzerine, karakolu terk ettim.

Sorum şudur ki, şikayet hakkımı kullanmalı mıyım, ne zaman kullanmalıyım ve müdafilik görevini üstlenmekte ısrarcı olmalı mıyım. Bu hususta çok düşünüyorum ve haksızlığa boyun eğmek istemiyorum.

Değerli yorumlarınızı bekliyorum.
Saygılarımla...


Sayın serlaw ..başınıza gelenleri yeni okudum.Menfur bir olaya maruz kalmışsınız..O günden bu güne neler gelişti merak ettim. saygılar