Mesajı Okuyun
Old 28-10-2017, 16:22   #8
FiNaZZi

 
Varsayılan

ÖZET: Hukuk Muhakemeleri Kanununun maddesi gereğince mahkemece davanın esasıyla ilgili olarak belirtilen deliller toplanmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması sebebiyle 6100 sayılı Kanunun sistematiği ve üç dereceli yargılamanın gereği olarak öncelikle ilk derece fonksiyonunun yerine getirilmesi, ardından istinaf incelemesi yapılması için ve Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesinde ıslah işlemi yapılamayacağı da gözetilerek, davanın esası incelenmeksizin kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. Davacı ve davalının istinaf isteminin kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanununun maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
(6100 S. K. m. 353)

Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, dosya incelendi.

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:

Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 11/02/2013-16/02/2016 tarihleri arasında mobilya ustası olarak net 1.775,00 TL ücretle çalıştığını, ücretlerin avans ödemesi şeklinde parça parça ve gecikmeli ödenmesi, SGK’ya prime esas kazançların eksik bildirilmesi nedeniyle akti feshettiğini, işyerinde mesainin haftanın 5 günü, 08.00-18.30 saatleri arasında olduğunu, ancak bazı haftalarda cumartesi günlerinde de çalıştığını belirterek kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının brüt ücretinin 1.920,00 TL olduğunu, feshin haklı nedene dayanmadığını, hak edilmesi halinde fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının bordrolara yansıtılarak ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:

İlk derece mahkemesi tarafından kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti alacaklarının kabulüne, ulusal bayram genel tatil ücreti alacağının reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ:

A-) Davacı vekili, fesih tarihi itibarıyla net ücretin 1.775,00 TL olduğunun ve ücretin bir kısmının avans adıyla bankaya ödendiğinin kanıtlanmasına rağmen davalının bildirdiği ücret esas alınarak alacakların hatalı hesaplandığını, imzalı ücret bordrolarındaki fazla çalışma ücreti tahakkuklarının ödenmediğini, bu dönemler yönünden de fazla çalışma ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

B-) Davalı vekili, davacının istifa ettiğine dair belge ve 19/02/2014-06/03/2014 tarihleri arasında 14 gün izin kullandığına dair izin defterinin sunulduğunu, borcu sona erdiren nitelikteki bu belgelerin her aşamada ileri sürülebileceğinden dikkate alınması gerektiğini, fazla mesai tahakkuku içeren, imzalı 2014 yılı 8-9-10-11, 2015 yılı 2-5-6-7-11 ve 2016 yılı 1-2. aylar dışlanmaksızın fazla çalışma ücreti hesaplanmasının hatalı olduğunu, aile yardımı ödemesinin son bir yıllık tutarının 12’ye bölünmesi suretiyle ulaşılan değerin giydirilmiş ücrete eklenmesi gerekirken son ödenen tutarın eklenmesinin doğru olmadığını, fazla çalışma alacağının ıslah zamanaşımına uğradığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

GEREKÇE:

Davacının, davalıya ait işyerinde 13/02/2013-10/03/2014 (1 yıl 27 gün) ile 11/06/2014-16/02/2016 (1 yıl 8 ay 5 gün) olmak üzere 2 yıl 9 ay 2 gün süre ile mobilya ustası olarak çalıştığı anlaşılmaktadır.

Davacı ücretinin net 1.775,00 TL olduğunu, ücretin bir kısmının banka hesabına “avans” açıklamasıyla ödendiğini iddia etmiş, davacı tanıkları da bu iddiayı doğrulamıştır. Dosyaya getirtilen banka kaydının davacı ile ilgisinin olmadığı görülmektedir. Bu durumda davacının maaş hesap özeti getirtilerek davacı tanıklarının beyanları gözetilerek avans olarak yapılan ödemeler varsa birlikte değerlendirilerek öncelikle ücret seviyesinin tespiti gerekirken davalının bildirdiği ücret esas alınarak sonuca gidilmesi hatalıdır.

Davalı vekili bilirkişi raporuna süresinde itiraz ederek 2014 yılma ilişkin yıllık izin kullanımına ilişkin belgeyi ve davacının ilk dönem çalışmasının istifa ile sona erdiğine ilişkin istifa dilekçesini sunmuştur. Geçerli olduklarının kabulü halinde istifa dilekçesinin ilk çalışma dönemine ilişkin kıdem tazminatını, yıllık izin belgesinin de 2014 yılına ilişkin yıllık izin alacağını sona erdireceği açıktır. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre borcu sona erdiren nitelikteki belgelerin her aşamada ileri sürülebileceği gözetilerek bu belgelerdeki imza ve içerikle ilgili davacı beyanları alındıktan sonra bir değerlendirme yapılması gerekirken bu hususun gözardı edilmesi delil durumuna uygun değildir.

İmzalı ücret bordrolarında 2014 yılı 8-9-10-11, 2015 yılı 2-5-6-7-11 ve 2016 yılı 1-2. aylar fazla mesai tahakkuku yapıldığı görülmektedir. Davacı tahakkukların ödenmediğini ileri sürdüğüne göre banka kayıtları incelenerek ödendiğinin tespiti durumunda bu aylar dışlanarak hesaplama yapılması gerekirken eksik araştırma ile bu aylar yönünden de fazla çalışma alacağının hüküm altına alınması hatalıdır.

Fesihten önceki bir yıl içerisinde dört ay değişen miktarlarda aile yardımı ödemesi yapıldığı görülmektedir. Giydirilmiş brüt ücret hesaplanırken son bir yıl içerisinde yapılan ödemenin aylık ortalaması tespit edilerek eklenmesi gerekirken Ocak 2016 ayında ödenen tutarın eklenmesi de bir başka hatalı değerlendirmedir.

Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince mahkemece davanın esasıyla ilgili olarak belirtilen deliller toplanmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması sebebiyle 6100 sayılı Kanunun sistematiği ve üç dereceli yargılamanın gereği olarak öncelikle ilk derece fonksiyonunun yerine getirilmesi, ardından istinaf incelemesi yapılması için ve Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesinde ıslah işlemi yapılamayacağı da gözetilerek, davanın esası incelenmeksizin kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Davacı ve davalının istinaf isteminin kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/l-a/6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,

Dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, Davacı ve davalı tarafından peşin ödenen istinaf karar ve ilam harcının taraflara iadesine,

Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilerek kararda dikkate alınmasına,

İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,

Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 06.06.2017 tarihinde kesin olarak karar verildi. (¤¤)