Mesajı Okuyun
Old 12-10-2012, 23:08   #6
oklawa

 
Varsayılan

apartmanın zilyetliği müvekkilde ve apartmanı ben yaptırdım demektedir. Benden izinsiz kiraya wermesi doğru değil diyor. Baktığınızda paylı mülkiyet üzerinde tasarrufta bulunabilmesi için diğer paydaşın rızası aranmakta.
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi

E:2008/7674
K:2008/10530
T:09.10.2008

Paylı Mülkiyetin Kiraya Verilmesi
Kira Sözleşmesinin Geçerliliği

Özet
Paylı mülkiyete konu taşınmazın kiraya verilmesinde kira sözleşmesinin geçerli sayılabilmesi için pay ve paydaş çoğunluğuyla yapılması gerekir.

4721 s. Yasa m. 691/1

İcra Mahkemesince verilmiş bulunan karar davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklılar tarafından davalı borçlu hakkında 22.200 YTL kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine davacı alacaklılar İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve takibin devamı isteminde bulunmuşlardır. Mahkemece taşınmazda 1/2 hisse sahibi olan muris Faik'in yaptığı kira sözleşmesinin pay paydaş çoğunluğu olmadığından bahisle geçersiz olduğundan itirazın kaldırılması ve takibin devamı isteminin reddine karar verilmesi üzerine, karar davacı alacaklılar tarafından temyiz edilmiştir.
Takipte dayanılan ve karara esas alınan 01.01.2001 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi ile davacı alacaklı 1/2 payına malik olduğu kiralananın 1/2 payını davalıya kiraya vermiştir. Bu husus kira sözleşmesinde belirtilmiş olup, esasen değinilen bu yön taraflar arasında tartışmasızdır. Tapuda paylı mülkiyet hükümlerine tabi olarak kayıtlı bulunan taşınmazın kiraya verilmesi önemli yönetim işlerinden olup, TMK'nın 691/1. maddesi gereğince hüküm ifade edebilmesi pay ve paydaş çoğunluğu ile gerçekleştirilmiş olması koşuluna bağlanmıştır. Ne var ki, paylı taşınmazın tümünün ya da bir bölümünün paydaşlardan biri tarafından kiraya verilmesi halinde sözleşmede taraf olmayan paydaşlar kira sözleşmesini tanımayarak kiracı hakkında fuzuli işgal nedeniyle tahliye davası açabilecekleri gibi açık ya da üstü kapalı onayları ile sözleşmeye geçerlik kazandırabilirler. Olayımızda, taşınmazın diğer paydaşı kullanıma engel olmadığına göre yapılan kira sözleşmesine onay verdiğinin kabulü gerekir. Öte yandan, kira sözleşmesi kural olarak onun taraflarını bağlayacağından davacının kendi payına ilişkin olarak yaptığı kira sözleşmesine dayanarak bölünebilir haklardan olan kira alacağının tahsili amacıyla icra takibi yapmasında ve itiraz edilmesi üzerine itirazın kaldırılmasını istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Açıklanan bu olgu karşısında işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmesi doğru değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarıda yazılı nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile kararın (BOZULMASINA) ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 09.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yukarıdaki karara göre kiracıların tahliyesi mümkün değil midir?. Ama tekrar belirtiyorum müvekkil bu taşınmazdan aynı zamanda faydalanmaktadır. Ayrıca taşınmaz diğer paydaş tarafından kiraya verilmeden önce tarafımızca izaley-i şuyu davası açılmıştır.