Mesajı Okuyun
Old 09-04-2002, 17:55   #20
Cest la vie

 
Varsayılan

Konuyu ilk açıldığı günden beri takip ediyorum.. Çoğunluk kendi savını öne sürüp, diğerlerine karşı çıkıyor.. Konuya pek bir yorum yapmak istemiyorum, bir örnek vermekle yetineceğim.
Kaynak, Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun Türkçe çevirileriyle hazırlanmış Borçlar Kanunumuz:
Önce aslı:
Borçluya ait defiler
Madde 167 (rasgele seçilmiş bir maddedir) :
Borçlu temlike vakıf olduğu zaman temlik edene karşı haiz olduğu defileri temellük edene karşı dahi dermayen edebilir.
Borçlunun alacağı temlik eden zimmetinde temlike vakıf olduğu zaman muaccel bir alacağı var idiyse bu alacağın temlik edilen alacaktan sonra muacceliyet iktisap etmiş olmaması şartiyle borç ile takas edilmesi talep edilebilir.

Şimdi bir de Türkçe'ye çevrilmiş hali:
Borçlunun savuları.
Madde 167:
Borçlu geçirimini öğrendiği zaman, geçirimleyene karşı hakkı olan savuları, geçirimlene karşı da ileri sürebilir.
Borçlunun alacağı geçirimleyenden, geçirimi öğrendiği zaman süreye bağlı bir alacağı bulunup da, bu alacak geçirimlenen alacaktan daha sonra ivedili olmuyorsa, borçlu da alacağının, borcu ile ödeşilmesini isteyebilir.
................

Bunlar Türkçe.. Ben de Türkçe konuşuyorum.. Ama ben bunlardan sadece birini okuduğumda hiçbir şey anlamıyorum ve ikisini karşılaştırarak okuyorum.
Hukuk dili kesinlikle Türkçeleştirilmeli..
Ama, "Türkçe", 'Türk halkının konuştuğu ve anladığı dildir' tanımından yola çıkarak..
Saygı ve Sevgilerimle
Ahu