Mesajı Okuyun
Old 06-11-2007, 12:51   #7
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Ceza yasamızın 31. maddesinde belirtildiği üzere 12 yaşını doldurmamış olan çocukların cezai sorumluluğu yoktur. Diğer yaş gruptaki çocukların ise sınırlı anlamda cezai sorumluluklarının olduğu hepimizin malumudur.

Çocuk koruma kanununda ise suçlu çocuk yerine, suça sürüklenen çocuk tanımı özellikle vurgulanmıştır. Zira bir çocuk suçlu olamaz ancak o suça sürüklenmiş olarak kabul edilir...

Bu hususlardan benim anladığım sonuç şudur, 10 yaşında bir çocuk suçlu olamaz, çünkü suç işleyecek kabiliyet kendisinde mevcut değildir, 10 yaşında bir çocuk tanıklık yaparken yemin etttirmiyoruz, neden ?

Çünkü Medeni kanun 13 de zikredilen "akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olan" kişilerin yeminin önemini ve sorumluluğunu zaten anlayamayacağını kabul ediyor ve yemin ettirmiyoruz.

Meselenin asıl çelişki kısmıda yukarıda izah etmeye çalıştığım kısımda yatmaktadır, yani bir çocuk, kabiliyetten yoksun olduğu için suçlu olamaz diyeceksiniz ama kabiliyeti müsaitse tanıklık yapabilir diyeceksiniz, ya da bir çocuk tanıklık yapabilir diyeceksiniz ama kabiliyetten yoksun olduğu için yemin ettirmeyeceksiniz; her kim çocuk tanıklık yapma yeteniğindeyse yemin etme yeteneğine erişmiş olmalı diye düşünmeliyiz.

Eş bir anlatımla tanıklık yapabiliyorsan suç da işleyebiliyorsun o zaman

ama 10 yaşında bir çocuğun cezai sorumluluğu yok ?

Daha önceden ifade ettiğim gibi tartışmayı açan yargıtay kararını bende isabetli buluyorum, doğru olduğunu kabul ediyorum

ama yanlış bulduğum husus TCK 31. maddesinin ilk bölümü; günümüz Türkiye'sine uymayan bir fıkra...

Dikkati buraya çekmek istemiştim. Saygılar...