Mesajı Okuyun
Old 18-05-2002, 22:25   #1
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Avukatlık Ücreti Avukata Aittir

T.C.

ZONGULDAK
İDARE MAHKEMESİ




ESAS NO: 2001/1206

KARAR NO: 2002/505


DAVACI : Nüket Kara

Orman İşletme Müdürlüğü Kdz.Ereğli-ZONGULDAK



DAVALI : Orman Genel Müdürlüğü-ANKARA



VEKİLİ : Av.Zehra D.Yurtseven, Orman İşletme Müdürlüğü

ZONGULDAK



DAVANIN ÖZETİ : Kdz. Ereğli Orman İşletme Müdürlüğü avukatı olarak görev yapan davacının, Avukatlık Yasası’nda yapılan değişiklik nedeniyle vekalet ücretlerinin herhangi bir limit olmaksızın tamamının kendisine ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 13/9/2001 tarih ve 5724 sayılı işlemin; 1136 sayılı Avukatlık Yasası’nın 164. maddesinde yapılan değişiklik sonucu getirilen “Avukatlık ücreti avukatındır. Aksine sözleşme yapılamaz.” hüküm ile değişiklikten önceki mevcut mevzuat çerçevesinde belirli limitler dahilinde avukatlık ücretinden kesinti yapılmasına cevaz veren hükümlerin kaldırıldığı, yeni yapılan düzenleme hükmünün amir hüküm olduğu, avukatın emek ve mesaisi karşılığında ve en önemlisi “avukat” olması sebebiyle, müvekkili ile ilgisi olmayan, müvekkilin hesabından çıkmayan ve tamamen davayı kazanmış olması ile ünvanından kaynaklanan, avukat ile takip edilmemesi halinde tahakkuk etmesi de söz konusu olamayacak olan avukatlık ücretine limit konulmasının mümkün olmadığı, avukatın kişisel emeği ve üzerine aldığı sorumluluk karşılığı tamamen alması gereken ücrette kesinti yapılmasının insan hakları ve hiçbir yasayla bağdaşmayacağı, mahkeme kararlarının uygulanma zorunluluğu kapsamında bizzat unvanı ve adı geçen kararlarda yasa gereği kararda adı geçen avukat adına hükmedilen ücretten kesinti yapılmasının ve limit konulmasının da usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.





SAVUNMANIN ÖZETİ : 657 sayılı Yasanın 146. maddesi 2. fıkrası hükmü uyarınca memurlara yasa, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu yasayla sağlanan haklar dışında ücret ödenemeyeceği ve hiçbir yarar sağlanamayacağı, aynı maddenin 3. fıkrasına göre ise 1389 sayılı Kanun ile Katma Bütçeli Kurumların, İl Özel İdareleri ve Belediyeler ile bunlara bağlı birliklerin davalarını sonuçlandıran avukat ve saireye verilecek vekalet ücretine ilişkin sair kanun hükümlerin saklı olduğu ve vekalet ücretinin yıllık tutarının, 6000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının oniki katını geçemeyeceği ve bu esasa göre yapılacak dağıtım sonunda artan miktarın merkezde bir hesapta toplanarak Maliye ve Gümrük Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmeliğe göre diğer avukatlar arasında yukarıdaki miktarı aşmamak üzere eşit olarak dağıtılacağı hükümlerine yer verildiği, idarelerince avukatlarına vekalet ücretlerinin, 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekalet Hakkındaki Yasa ve bu yasanın 2. maddesi uyarınca çıkarılarak 12/8/1961 tarih ve 5/1560 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konan 1389 sayılı Yasaya göre Vekalet Ücreti Tevzi Yönetmeliği ile 1136 sayılı Avukatlık Yasası ve 657 sayılı Devlet Memurları Yasasının 146. maddesi ile bu madde uyarınca çıkarılarak 22/3/1983 tarih ve 83/6259 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konan Limit Dışı Kalan Vekalet Ücretinin Dağıtım Esasları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine dayanılarak tevzi edilmekte ve ödenmekte olduğu, bu çerçevede 657 sayılı Yasanın 146. maddesi ile getirilen yasal sınırlamalar ile belirlenen en üst miktarı aşan vekalet ücretlerinde kesinti yapılmasının hukuka uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.



TÜRK MİLLETİ ADINA


Karar veren Zonguldak İdare Mahkemesince dava dosyası ve ekleri incelenerek işin gereği görüşüldü:



Dava, Kdz. Ereğli Orman İşletme Müdürlüğü avukatı olarak görev yapan davacının, Avukatlık Yasası’nda yapılan değişiklik nedeniyle vekalet ücretlerinin herhangi bir limit olmaksınız tamamının kendisine ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 13.09.2001 tarihli ve 5724 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.



657 sayılı Devlet Memurları Yasasının 146. maddesinin 2. fıkrasında, memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemeyeceği, hiçbir yarar sağlanamayacağı, ancak, 2/1/1961 tarihli ve 196 sayılı Kanunun 2. maddesi, 7/6/1926 tarihli ve 904 sayılı Kanuna 30/1/1957 tarihli ve 6893 sayılı Kanunla eklenen ek 5. maddenin birinci ve ikinci fıkraları, 19/7/1972 tarihli ve 1615 sayılı Kanunun 161. maddesi, 13/1/1943 tarihli ve 4358 sayılı Kanunun değişik 14.maddesi ve 02/02/1929 tarihli ve 1389 sayılı Kanun ile Katma Bütçeli kurumların, il özel İdareleri ve Belediyeler ile bunlara bağlı birliklerin davalarını sonuçlandıran avukat ve saireye verilecek vekalet ücretine ilişkin sair kanun hükümlerine saklı olduğu, şu kadar ki, vekalet ücretinin yıllık tutarının, 6000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının oniki katının geçemeyeceği, bu esasa göre yapılacak dağıtım sonunda artan miktarın merkezde bir hesapta toplanarak Maliye ve Gümrük Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmeliğe göre diğer avukatlar arasında, yukarıdaki miktarı aşmamak üzere eşit olarak dağıtılacağı kurala bağlanmış,1389 sayılı Devlet Davalarının İntaç Eden Avukat Ve Saireye Verilecek Ücreti Vekalet Hakkında Yasanın 1. maddesinde ise, “Devlet lehine intaç edilen davalardan dolayı hükme rapt ve tahsil olunan vekalet ücretleri Muvazenei Umumiyeye dahil vekaletler ve umumi müdüriyetlerce hizmet mesbuk olanlara aşağıdaki cetvel mucibince tevzi ve bütçelerdeki mahkeme harçları tertibinden tesviye olunur.”hükmüne yer verilmiş, gerek Yasasının devamındaki hükümlerinde, gerek bu yasa uyarınca ve 657 sayılı Yasanın 146/2. maddesi uyarınca yayımlanan yönetmeliklerde de bu kesintilerin hangi usul ve esaslara göre yapılacağı düzenlenmiştir.



1136 Sayılı Avukatlık Yasasının 164. maddesinin 4. fıkrasının 4667 Sayılı Yasayla değiştirilmeden önceki halinde, avukatla iş sahibi arasında aksine yazılı sözleşme bulunmadıkça tarifeye dayanarak karşı tarafa yüklenecek avukatlık ücretinin avukata ait olduğu belirtilmiş, 4467 sayılı Yasayla anılan maddede yapılan değişiklik sonucunda ise 164. maddede , “Avukatlık ücreti, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade eder.



Yüzde yirmibeşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir.



İkinci fıkraya göre yapılacak sözleşmeler, dava konusu para dışındaki mal ve haklardan bir kısmının aynen avukata ait olacağı hükmünü taşıyamaz.



Avukatlık asgari ücret tarifesi altında vekalet ücreti kararlaştırılamaz. Ücretsiz dava alınması halinde, durum baro yönetim kuruluna bildirilir.Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu hallerde, değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır. Değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde ise asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın sonucuna ve avukatın emeğine göre değişmek üzere ücret anlaşmazlığı tarihindeki dava değerinin yüzde beşi ile yüzde onbeşi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir.



Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.” Hükmüne yer verilmiştir.



Dava dosyasının incelenmesinde, Kdz. Ereğli orman İşletme Müdürlüğü avukatı olarak görev yapan davacının, Avukatlık Yasasında yapılan değişiklik nedeniyle vekalet ücretlerini herhangi bir limit olmaksızın tamamının kendisine ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun 13.09.2001 tarih ve 5724 sayılı işlemle reddedilmesi sonucu ret işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.



Yukarıda yer alan hükümlerin incelenmesinden, Avukatlık Yasası’nda yapılan değişiklikle hiçbir istisna getirilmeksizin yargı mercileri kararlarıyla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücretinin davada haklı çıkan tarafın avukatına ait olduğu öngörüldüğünden, davalı idarenin tarafı olduğu davalarda da karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti davalı idare avukatı olan davacıya ait olacağından aksi yöndeki dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.



Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 15.180.000 TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan 16.300.000 TL posta ücretinin isteği halinde davacıya iadesine, 17/4/2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





Başkan Ertan Demirci Üye Üye

Ayşen Bal Recai Keskinkılıç

Karar İstanbul Barosu Web Sayfasından alınmıştır.