Mesajı Okuyun
Old 03-01-2014, 23:20   #4
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

13.Hukuk Dairesi
Esas: 2007/13271
Karar: 2008/2760

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı, davalı ile dava dışı D. Akaryakıt Ltd. Şti. arasında Fuel Oil alım sözleşmesi olduğunu, davalının borcunu ödemediğini alacaklının başlattığı icra takibindeki takip alacağını temlik aldığını, takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, takipten sonra dava konusu asıl alacak ödendiğinden karar serilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, yargılama sırasında asıl alacaklarını tahsil ettiğini, ancak icra takibine, icra takip masrafları ve icra vekalet ücreti yönünden devam ettiklerini bildirmiştir. Mahkemece, icra takibinden sonra ödendiği uyuşmazlık konusu olmayan asıl alacak dışındaki davacı talepleri yönünden inceleme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme soncunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 28.02.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.


19.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/15553
Karar: 2013/1371

Dava: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Karar: Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.

Davalı vekili, cevabında, davacının ifasının sözleşme şartlarına aykırı olup, müvekkili nezdinde herhangi bir alacağı doğmadığını, icra tehdidinden kurtulmak için icra dosyasına borç tutarının ödendiğini, davanın konusuz kaldığını belirterek, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece davanın açılmasından sonra davalı yanca icra dosyasına ödeme yapıldığı, borcun tamamen kapatıldığı, davanın bu nedenle konusuz kaldığı, icra inkar tazminatı talebinin şartları bulunmadığı gerekçesiyle davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekilinin temyizi icra inkar tazminatına yöneliktir. Davalı, dava açıldıktan sonra borcu ödemekle itirazında haksız olduğunu kabullenmiş bulunmaktadır. Dava konusu alacak, hizmet ilişkisine dayalı faturaya bağlanmış bir alacak olduğundan likit niteliktedir. Bu durumda mahkemece İİK'nun 67/2 maddesi uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu yöndeki talebin reddinde isabet görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

Saygılar,