Mesajı Okuyun
Old 25-08-2010, 16:58   #4
halit pamuk

 
Varsayılan

Sayın Cengiz Aladağ'a aynen katılıyorum. Verilen karar davanın esastan reddidir.

T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas : 2001/5561
Karar : 2001/8425
Tarih : 01.01.2001


Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ve yıllık izin ücreti, bayram ve hafta tatili gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Hüküm süresi içinde, davalı avukatınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı işçi davalı apartman işyerinde çöpcü olarak çalışırken, hizmet aktinin böldürmüş ve haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihtar tazminatları ile yıllık ücreti için, fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı işveren temsilcisince davacının daha önce aynı konuda dava açtığını davanın reddedildiğini savunarak kesin hüküm itirazında bulunmuştur.

YARGITAY KARARI

Mahkemece, önceki 1997/387 Esas sayılı dava dosyasında dava konusu ve sebebi ile tarafların aynı olması kabul edilmesine rağmen, esastan bir karar verilmediği, kesinleşen kararın usule ilişkin olduğu, kesin hükmün teşkil edemeyeceği gerekçesi ile kesin hüküm itirazı reddedilmiş ve kıdem ve ihtar tazminatları diğer alacakları hüküm altına alınmıştır.

Daha önce açılan dava sonunda verilip kesinleşen kararda dava konusu ve tarafların aynı olduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Açılan bu ilk davada mahkemece davacı tarafa tanıkların dinlenmesi için ücret ve davetiye giderleri konusunda kesin süre verilmiş ve süre sonunda bu işlemler yapılmadığı gerekçesiyle davanın HUMK.nun 163. mad. uyarınca usulen REDDİNE karar verilmiştir. Belirtmek gerekir ki HUMK.nun 163. maddesindeki düzenleme davanın usulden reddini öngören bir hükmü olmayıp, süresinde yapılmayan usuli işlemin yapılamayacağını, bu işlemden vazgeçilmiş sayılacağını başka bir anlatımda usulü işleminin yeniden yerine getirme isteminin reddini düzenleyen bir kuraldır. Bu usul işlemlerinin yerine getirilmemesi davanın esastan reddini gerektirmesi, ne varki mahkemece bu usul işlemlerin kesin sürede yerine getirilmemesi gerekçe yapılarak davanın reddine karar verilmiştir. Verilen bu kararın usulden verilmiş bir karar olarak değerlendirilmesi olanaksızdır. Davacı konusu ....... ve tarafları aynı olan ilk dava kesinleşen kararla sonuçlandığına göre, artık bir kesin hükmün varlığından sözedilmelidir. Davanın kesin hüküm nedeniyle reddi gerekirken, ilk kararın usuli işlemlerin olduğu gerekçesiyle yanlış değerlendirme sonucu bu davanın esasına girilerek hüküm kurulması hatalıdır.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, ..2001 gününde oybirliği ile karar verildi