Mesajı Okuyun
Old 22-02-2009, 22:48   #4
Turaney

 
Varsayılan

YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ

- ARSA NİTELİĞİNDEKİ TAŞINMAZIN KİRALANMASI
- İKİ HAKLI İHTAR NEDENİYLE TAHLİYE
- KİRALANANIN NİTELİĞİ
- UYGULANACAK KANUN
__________________________________________________ __________

E.2006/787
K.2006/2760

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş, ancak, işin niteliğine göre duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Uyuşmazlık, iki haklı ihtar nedenine dayalı tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, istem gibi karar verilmiş olup hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
6570 sayılı Yasanın 7/e maddesi hükmüyle, bir kira yılı içerisinde iki haklı ihtara sebebiyet veren kiracı hakkında tahliye davası açılabileceği düzenlenmiştir. Ancak sözü edilen yasa hükmünün uygulanabilmesi için kiralananın 6570 sayılı Yasa kapsamında kalması, başka bir anlatımla taşınmazın belediye hudutları dahilinde olması ve musakkaf ( üstü örtülü ) nitelikte bulunması zorunludur. Borçlar Kanununun kapsamına giren yerler hakkında iki haklı ihtar nedeniyle tahliye davası açılamaz. Başlangıçta arsa olarak kiraya verilen taşınmaza kiracının sonradan bina yapması kiralananın sözleşmeyle kararlaştırılan niteliğini değiştirmez.
Olayımıza gelince; Davaya dayanak yapılan ve karara esas alınan davacının sunduğu 01.01.2003 başlangıç tarihli sözleşme ile davalının ibraz ettiği 01.01.2001 tarihli sözleşme konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her iki sözleşmede de kiralananın şimdiki durumu ``arsa`` olarak belirtilmiştir.
Kiracı tarafından sonradan sözleşmeye konu arsa üzerine bina yapılmış olması kiralananın sözleşmeyle kararlaştırılan niteliğini değiştirmez. Bu nedenle, Borçlar Kanununa tabi kiralanan hakkında 6570 sayılı Yasanın 7/e maddesi hükmü uyarınca, iki haklı ihtar nedenine dayanılarak tahliye davası açılamayacağından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.


Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK`nın 428. maddesi uyarınca hükmün ( BOZULMASINA ), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.03.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.