Mesajı Okuyun
Old 21-04-2019, 15:29   #10
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Görüş

"..Uzunlar yanmıyor hakim bey, kısa yoldan anlatmak gerek" (B.MANÇO)

1-1136 s. Av.K.’nin 1. maddesine göre avukatlık bir "kamu hizmeti"dir ve kamu hizmetinin söz konusu olduğu durumlarda, özel yasaya (1136 s. Kanuna) dayalı sözleşmeler ve bundan doğan vekalet ücreti de kamu düzenine ilişkindir.

2-Yasadan doğan vekalet ücreti ile müvekkil-Vekil Avukat arasında sözleşmeden doğan vekalet ücreti, niteliği itibariyle "USUL"e aittir ve bu bağlamda iptal edilmiş olan Av.K.Geçici m. 21 hükmüne paralel HMK.m.448 (Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır) hükmü de bir gerekçe olabilir.

3-1136/Geçici 21. madde vaz’edilmemiş olsa idi dahi, davanın açıldığı 00.00.2018 tarihi itibariyle madde 164 hükmü uygulanmak gerekir idi.

4-Avukatlık Ücreti ve Belirlenmesi:
Müvekkil- Vekil Avukat arasında :
a.Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olması
b.Ücret sözleşmesinin belirgin olmaması ya da tartışmalı olması
c.Sözleşmenin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayılması
d.Taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmaması

Durumlarında ücretin tespitinde

GÖRÜŞ:

Bize göre
1.Av.K.m. 171’in “Avukat, ÜZERİNE ALDIĞI İŞİ kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile SONUNA KADAR TAKİP eder.” açık hükmü ve

2.Yargıtay’ın benimseyip uygulamakta olduğu “dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir ve karara bağlanır” ilkesi uyarınca

(İlke olarak her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere göre hükme bağlanır.”
HGK. E. 2017/2-2066,K. 2019/15 ,T. 17.1.2019
http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=hgk-2017-2-2066.htm&kw=`her+dava+a%C3%A7%C4%B1ld%C4%B1%C4%9F% C4%B1+tarihteki`#fm
“Her davada açıldığı tarihte tesbit edilen vaziyet hükmü esas ittihaz olunması iktiza” eder
YİBGK. E. 1956/15, K. 1956/15, T. 28.11.1956
http://www.kazanci.com/kho2/ibb/file...=28.11.1956#fm)

Soru ve eldeki dava bağlamında mahkemece re’sen yürürlükteki yasa hükmüne göre (Av.K.m.164 - …avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak) belirlenmeli, Yargıtay da bu vesile ile aksi yöndeki görüşünü değiştirmelidir

(…”avukatın emeğine göre” ifadesine ilişkin itirazlarım saklıdır ve bir başka tartışma konusudur)

Saygılar