Mesajı Okuyun
Old 29-05-2020, 10:01   #2
Admin

 
Varsayılan

Hukuki bir dayanağa istinaden talep edebilir miyim diye soruyorsanız, benim görüşüm edemezsiniz, BK'da böyle bir düzenleme yok. Kaldı ki olması da mantıklı değil, o zaman her kiracı benzer bir taleple gelirdi. BK'daki "en yakın" madde 321'de kiracının yaptığı masraflarla ilgili ve o madde bile aksine yazılı sözleşme yoksa kiracının yaptığı masraflar nedeniyle kiralayanda oluşan değer artışını kiralayandan talep edemeyeceğini öngörüyor.

Bu düşüncem düzenli veya yeni müşteri akışının önemli sayılabileceği işyerleri için de geçerli. Örneğin tanınır bir midyeci tahliye edilip, onun yerine başka bir midyeci gelseydi, o işyerine eski midyecinin müşterilerinin gelmeye devam etmesi söz konusu olacaktı ancak bence o durumda dahi eski kiracının böyle bir talebi olamayacaktı. (Kira hukuku yönünden irdeliyorum, TTK haksız rekabet yönünden ayrı tartışmak gerek).

Ancak avukatlık ofisi gibi dışarıdan yabancı gelişinin son derece sınırlı olduğu bir işyeri için bence bu talepte bulunmak tamamen imkansız. Bir kişinin başka bir avukatlık ofisine gitmek isterken, kapıda onun taşıdığını görüp, orada faaliyet gösteren yeni avukata vekalet çıkarma ihtimali yok denecek kadar az. Sadece tabelada avukatlık ofisi görüp avukatı hiç tanımadan gelip müvekkili olma ihtimali de çok sınırlı.

Öte yandan yeni malikin açacağı tahliye davasının en az 2 yıl süreceği ve bu süre içinde sizi çıkartması mümkün olamayacağı düşünüldüğünde uygulamada kiracıların benzer taleplerde bulunduğunu biliyoruz. Bu noktada taleplerin hukuki dayanağı olup olmaması pratikte çok birşey ifade etmiyor maalesef.