Mesajı Okuyun
Old 12-12-2006, 17:25   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Konuyla İlgili Karar

YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/2794
K. 2002/2849
T. 29.3.2002
• KOOPERATİF GENEL KURUL KARARININ İPTALİ ( Kura Çekimine İlişkin-Hak Düşürücü Süre-Genel Kurul Kararının Ortaklara Tebliğ Edilmemesinin Etkisi )
• HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali-Genel Kurul Kararının Ortaklara Tebliğ Edilmemesinin Etkisi )
• KOOPERATİF GENEL KURUL KARARININ ORTAKLARA TEBLİĞ EDİLMEMİŞ OLMASI ( Genel Kurul Kararının İptali Davasının Tabi Olduğu Hak Düşürücü Süreye Etkisi )
• KURA ÇEKİMİNE İLİŞKİN KOOPERATİF GENEL KURUL KARARININ ORTAĞA TEBLİĞ EDİLMEMESİ ( Genel Kurul Kararının İptali Davası-Hak Düşürücü Süre )
1163/m.53
ÖZET : Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafın temyizi üzerine dairemizce onanmış, bu defa da davacı karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere, 1163 sayıyı yasanın 53/1. maddesi hükmü uyarınca mutlak butlan hali dışında genel kurul kararlarının iptali davasının toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekmesine, dava süresi yönünden ihraç dışındaki kararlar bakımından genel kurul kararlarının ortaklara tebliğinin gerekmemesine, 1.6.1997 tarihli genel kurul toplantısına vekaleten katılması için davacının Nihat Yancıyı 28.5.1997 tarihli dilekçesi ile yetkili kılmasına ve bu hususun 26.6.1997 tarihli birleşen davaya ilişkin dava dilekçesinde açıkça kabul edilmiş bulunmasına göre, davacı tarafın yerinde görülmeyen tüm karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Bandırma Asliye 1.Hukuk Mahkemesince verilen 12.4.2001 gün ve 1997/233-2001/130 sayılı kararı onayan Dairenin 22.11.2001 gün ve 2001/6664-9213 sayılı kararı aleyhinde davacı tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı, asıl davada ortağı bulunduğu davalı kooperatifin 18.10.1997 tarihinde yapılan kura çekiminde kendisine yolun arkasında ve çukurda bulunan C-Blok kurası çektirdiğini, bunun eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, zira ortaklardan eşit aidat alındığını, kura çekiminin kararlaştırıldığı 31.3.1996 tarihli genel kurul kararının kendisine tebliğ edilmediğini ileri sürerek, kura çekimine ilişkin genel kurul kararının ve kuranın iptalini, birleşen davada ise, 1.6.1997 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında kat mülkiyetine geçilmesi hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesine karar verildiğini, açtığı asıl dava neticelenmeden böyle bir karar alınmasının doğru olmadığını belirterek, anılan genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, her iki davanın da reddini istemiştir.

Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafın temyizi üzerine Dairemizce onanmış, bu defa da davacı karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere, 1163 sayıyı yasanın 53/1. maddesi hükmü uyarınca mutlak butlan hali dışında genel kurul kararlarının iptali davasının toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekmesine, dava süresi yönünden ihraç dışındaki kararlar bakımından genel kurul kararlarının ortaklara tebliğinin gerekmemesine, 1.6.1997 tarihli genel kurul toplantısına vekaleten katılması için davacının Nihat Yancıyı 28.5.1997 tarihli dilekçesi ile yetkili kılmasına ve bu hususun 26.6.1997 tarihli birleşen davaya ilişkin dava dilekçesinde açıkça kabul edilmiş bulunmasına göre, davacı tarafın yerinde görülmeyen tüm karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının yerinde bulunmayan tüm karar düzeltme itirazlarının REDDİNE, alınması gereken 10.120.000 lira karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı yasa ile değiştirilen HUMK.nun 442/3.madde hükmü uyarınca, takdiren 54.550.000 lira para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 29.3.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.