Mesajı Okuyun
Old 08-08-2007, 20:32   #2
OLCAYK

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1980/9-2386
K. 1983/422
T. 27.4.1983
• FAZLA ÇALIŞMA ( İşçinin Çalışmasını Tanıkla İspatlama İmkanı Olmakla Birlikte İşin Fazla Çalışma İçin Elverişli Olup Olmadığının Belirlenmesi )
• İŞYERİNİN DURUMU ( İşçinin Fazla Çalışma İddiasına Karşın İşyerinin Elverişli Olup Olmadığının İncelenmesi )
• BORDRO ( Fazla Çalışma ve Tatil Çalışmasına Ayrılmış Yerlerin Bulunmuş Olması )
• FAZLA ÇALIŞMA ( Tanıkla İspat Olunabileceği-Gerektiğinde İşin Niteliği İtibariyle Fazla Çalışmaya Elverişli Bulunup Bulunmadığı Hakkında Bilirkişi İncelemesi Yaptırılması )
• BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ ( İşin Niteliğinin Fazla Çalışma Yapmaya Elverişli Olup Olmadığı Hakkında )
• BORDROLARDAKİ BOŞ OLAN FAZLA ÇALIŞMA VE TATİL SÜTUNU ( İhtirazi Kayıtsız İmzalanmış Olmasının Fazla Çalışma Bakımından İşçi Aleyhine Delil Olup Olmayacağı )
• BORDRONUN İHTİRAZİ KAYITSIZ İMZALANMASI ( Fazla Çalışma Bakımından İşçi Aleyhine Delil Olup Olmayacağı )
1475/m.35
ÖZET : İşçinin fazla çalışma yaptığını tanıkla kanıtlama olanağı olmakla birlikte, fazla çalışmaya elverişli bir işte çalışıp çalışmadığının belirlenmesi gerekir. Bordroda fazla çalışma ve tatil çalışmasına ayrılmış yerlerin bulunması, işçinin bu çalışmaları yaptığı anlamına gelmediğinden, kanıt niteliğinde değildir.

DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ( Samsun İş Mahkemesi )'nce davanın reddine dair verilen 18.9.1979 gün ve 1977/259 - 395 sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Dokuzuncu Hukuk Dairesi'nin 26.2.1980 gün 1980/12900 - 1601 sayılı ilamıyla ; ( Davacının bordrolarda fazla çalışma yapıldığı, hafta ve genel tatil günleri çalışıldığı, karşılığı olan paraların alındığı hakkında imzaladığı bordroların ilişkin bulunduğu aylarda ihtirazi kayıt ileri sürmedikçe artık daha fazla alacak iddiasında bulunamaz. Ancak, bordrolarda fazla çalışan ve tatil sütunu bulunup da boş bırakılmış ise, başka bir anlatımla bu yönden herhangi bir ödemede bulunulduğu açıklanmamışsa, bu bordroların ilişkin bulunduğu aylar hakkında alacak iddiasında bulunabilir. Davacının boş sütunlar hakkında ihtirazi kayıt ileri sürmesi gerekmez. Mahekemece fazla çalışma ve tatil paralarına ilişkin iddia hakkında deliller incelenerek sonucu uyarınca karar verilmelidir. ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :

KARAR : ( İş Sözleşmesinin, davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, ihbar ve kıdem tazminatı alacakları ile ödenmeyen fazla çalışma ve tatil ücretlerinin.. ) davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemenin, davanın reddine ilişkin kararı özel dairece, yukarıya metni aynen alınan ilamla bozulmuş, ancak, mahkeme önceki kararında direnmiştir.

Görülüyor ki uyuşmazlık, fazla çalışma ve tatil ücretlerine iliştin bulunmaktadır. Hukuk Genel Kurulu'nun 18.9.1981 gün ve 1979/175 E., 1981/607 K. sayılı ilamında da çok açık bir şekilde vurgulandığı üzere; ilke olarak, işçi fazla çalışma yaptığını tanıkla isbat edebilir. Tanık sözlerinin değerlendirilmesi açısından gerektiğinde fazla çalışmaya elverişli bulunup bulunmadığı hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılmalıdır.

Öte yandan, bordrolarda fazla çalışma ve tatil sütunu bulunup da bu sütünün boş bırakılmış olması, işçinin fazla çalışma yapmadığının kanıtı olarak kabul edilemez ve böyle bir bordronun işçi tarafından ön koşulsuz ( ihtirazi kayıtsız ) imzalanmış bulunması da bu haktan feragat edildiği anlamında yorumlanamaz. Çünkü bilindiği gibi, önkoşul ( ihtirazi kayıt ), belli hakları kullanmak konusunda serbestisini muhafaza etmek isteyen tarafın bu konuda vaki beyanıdır. O halde, bu tanımdan da anlaşılacağı gibi, işçi tarafından imzalanan belgede ayrı bir sütun bulunmasına rağmen, hiçbir işçiye fazla saat ücreti tahakkuk ettirilmemiş ise bu takdirde bordroyu imzalayan işçilerin ayrıca ön koşul ileri sürmesi gerekmez. Buna karşılık aynı bordorda fazla çalışma ve tatil çalışması olmadığı açıkça yazılı olan ya da bir kısım işçilerin fazla çalışma ve tatil ücretine hak kazandıkları yazılı bulunan durumlarda, fazla çalışma yaptığı veya tatilde çalıştığı halde kendisi için bir tahakkuk yapılmadığını ya da eksik yapıldığını gören işçi bordroyu imzalarken bu yönde bir ön koşul ileri sürmek zorundadır; aksi halde, ön koşulsuz bordroyu imzalaması bu haktan fergat anlamına gelir.

Olayımızda ücret bordroları incelendikte; örneğin, 1971 ve 1972 yıllarına ait bordroların fazla çalışma sütunlarının boş bırakıldığı; 1973 yılında ise, bazı aylarda fazla çalışma ücreti ödendiği; 1974 yılında fazla çalışma gösterilmediği ancak, bir kısım tatil ücreti ödendiği; 1975 yılının bazı aylarına ait bordrolarda da, hafta tatili ve fazla çalışma ücreti ödendiğinin yazılı bulunduğu görülmektedir.

O halde, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda deliller toplanıp inceleme yapılarak, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmek gerekirken, bundan zuhul olunması usul ve yasaya aykırı olduğundan kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen sebeplerden dolayı HUMK'un 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,istek olursa temyiz peşin harcının geri verilmesine 27.4.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.