Mesajı Okuyun
Old 20-06-2013, 10:57   #8
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Adnan Koray
Saim Bey'e aynen katılıyorum, fakat şöyle bir Yargıtay kararı ile karşılaştım...
Aksine bir karar örneğini sunuyorum:
Mahkemesince feragat nedeniyle davanın reddinde ceza verilmiş. Yargıtay bu konuda "olmaz" dememiş.

T.C.
YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2010/6845
Karar: 2010/14002
Karar Tarihi: 07.06.2010

ŞİKAYET DAVASI - İHALENİN FESHİ İSTEMİ - İLK KARARIN TEMYİZİNDEN SONRA BORÇLU VEKİLİNİN DAVADAN VE TEMYİZ İSTEMİNDEN VAZGEÇTİĞİ - VEKİLİN VEKALETNAME UYARINCA FERAGATE YETKİLİ OLDUĞU - DAVADAN FERAGAT HAKKINDA MAHKEMESİNCE BİR KARAR VERİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Mahkemenin esas hakkındaki ilk kararının borçlu vekili tarafından temyiz edilmesinden sonra, borçlu vekilinin davadan ve temyiz isteminden vazgeçtiği, vekaletnamesinde bu konuda yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla, davadan feragat hakkında mahkemesince bir karar verilmesi gerekir.

(1086 S. K. m. 91) (2004 S. K. m. 134)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Borçlu vekili tarafından 23.03.2009 tarihinde yapılan ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurulması üzerine, mahkemece yapılan yargılama sonunda 20.05.2009 tarihinde istemin reddine karar verilmiş, işbu karar borçlu vekili tarafından 28.05.2009 tarihinde temyiz edilmiştir. Daha sonra borçlu vekilinin davadan ve temyizden vazgeçildiğine ilişkin 10.07.2009 tarihli dilekçesini sunması üzerine, mahkemece dosya yeniden ele alınmış ve evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davadan feragat sebebiyle talebin reddine, İİK'nun 134. maddesi gereğince ihale bedelinin %10'u oranındaki para cezasının davacıdan tahsiline dair 20.11.2009 tarih ve 2009/434 E., 2009/651 K. sayılı ek karar tesis edilmiştir.

Dairemiz ile Yargıtay'ın diğer Hukuk Daireleri ve Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik uygulamalarına göre, mahkemece esas hakkında karar verilmesiyle davadan el çekildiğinden, bu aşamadan sonra davadan ve temyizden feragat nedeniyle de olsa yerel mahkemece dosyanın ele alınarak esasa ilişkin yeni bir karar verilmesi mümkün değildir. Yerel mahkemece ancak Yargıtay'ın ilgili Hukuk Dairesince kararın bozulması halinde bu konuda karar verilebilir. Mahkemece, esas hakkındaki ilk karar Yargıtay'ca bozulup ortadan kaldırılmadan dosyanın ele alınıp davadan feragat istemi hakkında doğrudan karar verilmesi isabetsiz olduğundan borçlunun bu yöne ilişkin isteminin kabulü ile mahkemenin 20.11.2009 tarih ve 2009/434 E., 2009/651 K. sayılı ek kararının oybirliğiyle kaldırılmasına karar verildi. Temyiz incelemesine geçildi.

Mahkemenin esas hakkındaki ilk kararının borçlu vekili tarafından 28.05.2009 tarihinde temyiz edilmesinden sonra, borçlu vekilinin 10.07.2009 tarihli dilekçesiyle davadan ve temyiz isteminden vazgeçtiği, vekaletnamesinde bu konuda yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla, davadan feragat hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Borçlu vekilinin davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere 20.05.2009 tarih ve 2009/434 E., 2009/651 K. sayılı kararın İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 07.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.

Kaynak: Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı