Mesajı Okuyun
Old 14-11-2012, 10:56   #605
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Hakan Günday- Kinyas ve Kayra;
Bu kitapcağız elimde 3 aya yakın süründü, onu bitiremediğim için başka kitaba da başlayamadım. Aslında Hakan Günday'ı çok severim ama bu kitabında fazla Oğuz Atay'cılık oynamış ve ben bir şeye benzemeye çalışan şeylerden hiç hoşlanmıyorum. Hakan Günday'ın Malafa ve Az'ını okumuş ve çok daha fazla beğenmiştim. Herkes asıl kitabı Kinyas ve Kayra diyince buna başlamıştım fakat gerçekten beni simsiyah bir karanlığın içine çekti, çok zaman boğularak okudum. Hatta kitabı en son bir yerde unuttum ve son 50 sayfasını hala okuyabilmiş değilim.Bahtsız bir okuma süreciydi kısacası. Kitaba kavuşunca bitireceğim umuyorum. Sonu da az çok tahmin ediliyor... Yalnız şunu da söyleyeyim, başka bir dönemde okusam kitaba hayran da olabilirdim, bu yüzden kitabı sevenleri de çok iyi anlayabiliyorum.

Bundan sonra Adalet Ağaoğlu'nun Yaz Sonu romanına başladım. Amanın! Yine bir buhran, yine kendiyle konuşan bir insan, sürekli hayaller, tuhaf monologlar, kitabı yaklaşık 80 sayfa okuduktan sonra nasıl kaçacağımı bilemeden bıraktım.(Hayatımda ikinci kez bir kitabı yarıda bıraktım.) Çünkü Kinyas ve Kayra'nın üzerine bir de Yaz Sonu'nun yaşatacağı buhran/bunalım ile sınansaydım sanırım ya intihara karar verir ya da okuma yazmayı unuturdum.

Tabii ki her iki yazara da saygım sonsuz, bu haller ve dayanamama durumu benim edebi yetersizliğimdendir.

Şu anda ise Charles Dickens'ın İki Şehrin Hikayesi isimli kitabını okuyorum. Su gibi akıyor, utanarak söylüyorum hayatımda ilk kez Dickens okuyorum ve diline hayran oldum, çok akıcı. Bir dönem kitabı ve atmosferi çok güzel şekilde yaşatıyor. Beni kitap okumaktan soğutan Kinyas ve Kayra'dan sonra çok iyi geldi doğrusu! Bir daha kitap okuyamayacağım diye çok korkmuştum!