Mesajı Okuyun
Old 24-01-2007, 10:36   #13
ragıp

 
Varsayılan

Susmaktaki amacım, tartışmanın boyutu ile ilgili. Elbette herkesin görüşlerine saygım var. Ancak bazı kavramları birbirinden ayırmak gerekir.
1- Öncelikle nikah konusunda görüşüm belli. Çeşit çeşit nikah kavramını kabul edemiyorrum
2-Aile yalnızca nikah ile oluşan bir kavram değildir.
3- Yalnız kadına değil, aile içersinde diğer bireylere karşı da şiddet uygulanmasını kabu edemem.

Şimdi tartışmakonusu, Ailenin korunması kanunu. Burada korunması gereken aile miyoksa aile bireylerinin şiddetten korunması mı?
Geleneksel aile, devrim kanunları,imam nikahını engelleme gibi bahanelerle, aile kavramının korunduğu, eğer, aile içersine nikahsız birlikteliklerin de sokulması kanunun genel yapısına aykırı olduğu iddia edilmektedir. Bunun bir geriye dönüş de olduğu iddia edildi mecliste. Bunun bir demagoji olduğunu da ben iddia ediyorum.
Bu kanun çıkarılırken amaç, aile bireylerinin şiddetten korunması değil, geleneksel aile yapısını meşru ve tek seçenek olarak sunmaktır. Nitekim, aile dışı bireylere şiddeti kapsam dışında bırakmakta. Hadi nikahsız eşi bir kenara koyalım. Evllik dışı çocuklarda mı yasal koruma dışında olacak?
Bence, yasa düzenlenirken, esas sorunun şiddet olduğunu ortaya koymak gerekir. Yani maksat üzüm yemek mi bağcı dövmek mi anlaşılsın.Eğer sorunu, şiddetin önlenmesi olarak kabul ettirebilirsek, yasanın adı dahil olmak üzere pek çok şey değişecektir. Bireylerin şiddetten korunması için yapılacak düzenleme, iddia edildiği gibi, nikahsız birliktelikleri teşvik etmeyecektir. Aksine herhangi bir nedenle evlilik dışı yaşıyan insanlar ve özellikle bu ilişkiden doğan çocuklar da korma altına alınacaklardır.
Ancak yasa bu haliyle kalırsa ne yazık ki, Sayın Demirel'in de dediği gibi "Ne yapalım bu kadını değil aileyi korumakla ilgili bir düzenleme" diye pek çok kadın ve çocuk karakol kapısından geri dönecektir.