Mesajı Okuyun
Old 26-02-2009, 00:06   #10
arbitrator

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av-ufuk
Sözcükler sadece ilk anlamları ile değil zamanla kazandıkları, yüklendikleri içerikler ve diğer anlamları ile de değerlendirilebilir.

Yargı, dediğimizde adalet işleri en kabaca anlaşılmakta.

Bunun yanı sıra yargı sadece hüküm verme anlamında kullanılmamakta; davanın açılması, delillerin toplanması, araştırmanın yapılması ya da doğası neyi gerektiriyorsa bunların tamamlanıp hüküm verilmesi ve sonrasını da anlatmakta..yargı süreci dediğimizde daha iyi anlaşılıyor.

Bu bağlamda Yargıç da yargılama yapmaktan çok daha fazlasını ifade edebilir diye düşünüyorum Yani yargıç da bence, amir olmayı ve muhakeme yapmayı vs.. karşılıyor diye düşünüyorum.


Saygılarımla,

Bu görüşünüz gerçekten de üzerinde düşünülmeye değer.

Fakat "yargı" diğer taraftan bir mesleğin adı değil, bir "isim" de aynı zamanda.

Herkes doğru/yanlış "yargılayabilir" ve "yargı" sahibi olabilir. "Önyargı" sözcüğünde olduğu gibi.

Bu noktada Hüküm Veren kelimesini tam olarak karşılayan HÂKİM kelimesinin, doğrudan doğruya bu meslek grubunu ifade ettiğini düşünüyorum.

Kısa bir açıklama: Yukarıda Arapça'daki kelimelerin genelde üç harflik mastarlardan oluştuğunu söylemiştim.
Siz eğer birinci ve ikinci harfin arasına "uzun a" eklerseniz, bu kelimeyi etken yapar. Fiili işleyene Fâil dememiz de bu yüzden.

HKM> Hâkim
KTB> Kâtip (kütüp, kitap, mektup, istiktap)
SLH> Sâlih (sulh, barışık)
KML> Kâmil (olgun, kemal'e ermiş)

Bu bakımdan Hâkim de "hüküm veren" demek.

"Yargıç" kelimesine bakalım:
Kök "yargı", -ç ise ek.

Türkçe'de esasen böyle bir ek yok. Bir ara oturgaç (koltuk), götürgeç (taşıt), çok oturgaçlı götürgeç (otobüs) gibi "uyduruk" kelimeler modası sırasında sıklıkla kullanılan bir ek oluşturulmaya çalışıldı ise de, bu başarı sağlayamadı.

En çok da "gök konuksal avrat" (hostes) lafına gülerim

Neyse gelelim buna en yakın ek'e: o da -cı, -ci, -cu, -cü, -çı, -çi, -çu ve -çü grubu.
Bu ek grubu ilk Türkçe'den bu yana mevcut ve özelliği isimden isim yapması. Hatta tam bizim konumuza uygun "meslek belirten ek" (bkz., Muharrem Ergin: Türk Dil Bilgisi, 16.b., İstanbul 1985, s. 157).

av-cı, süt-çü, çöp-çü.

Sizi yanıltmayayım: bunların içinde son harfi sesli olan kelime yok mu? Çünkü "yargı" onlardan biri.
Var tabii, mesela:
araba-cı (ama arabaç değil)
teneke-ci (ama tenekeç değil)
eski-ci (ama eskiç değil)
yargı-cı (ama "yargıç" değil)

Ama şimdi başa döndük. Kelimemiz zaten "yargucu=yargıcı" idi.
"Yargılama işini yapan", ismi mesleğe dönüştüren bir anlam taşıyor.
Ama "yargıç" bu kurala uymuyor (hakikaten yahu, böyle bir kelime yok mu acaba??)

Ve haliyle, egemenliği/müeyyideyi temsil eden bir yönü de yok. Sanki sadece "sen haklısın" deyip, orada kesiyor!