Mesajı Okuyun
Old 04-08-2008, 00:25   #3
ege

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Oğuzhan Dayar
"Yapılan soruşturma, toplanan delillerle davalı kadının eşini sevmediğini söylediği, ‘ben eşimi istemiyorum' dediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı, dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır."

Takdirle karşılıyorum bu gerekçeyi.

evlilik birliği kurulurken, tarafların bağımsız iradeleri sorulur.

Ancak, evlilik birliği içinde tarafların bağımsız iradelerine bir müdahale vardır hep. üstelik de yasalar tarafından.

Toplum yapımızda kadının durumu belki de bu bu müdahaleyi gerektirmektedir . Ancak kanımca "doğru olması gereken" budur.

hiç bir kuvvet, istemediği bir birlikteliğe kimseyi zorlayamaz. Yani Hakim bile (yasalar demek daha doğru olacaktır),
"gerekçeni doğru bulmadım" gibi bir sebeple bu birlikteliğe kimseyi mahkum edemez.

bana göre taraflardan birinin bağımsız iradesi ile evlilik hukuken de son bulabilmeli.

sadece, iki taraflı akidlerin hukuki sonuçlarıyla ilgilenmelidir.
bu da mal varlığı, velayet ve kişisel haklar olabilir.

Bu içtihatla evlilik birlikteliği zaman içinde hakettiği saygıyı alacaktır.

takdir ediyorum.