Mesajı Okuyun
Old 11-02-2007, 21:11   #6
A.Turan

 
Varsayılan

1983 yılında dersane nedir bilmeden girdiğim sınavda İstanbul Üni. Hukuk Fakültesinde okuma hakkını kazandım. O zaman Dekan Orhan Aldıkaçtı idi. Yeni kayıt olanları 15-20 şer guruplar halinde odasına alıp bir konuşma yapıyordu. Öğleden sonra saat 15.00 sularında bende odasındaydım. Sabahtan beri açtım. Ayakta duracak halim yoktu gözlerimin önü kararıyordu. Sayın Aldıkaçtı ısrarla soruyordu, "içinizde ilk tercihi tıp olan var mı" kimse cevap vermiyordu. Benim ilk tercihim ise tıptı ama o sıra açlıktan konuşmaya mecalim yok, bir an önce şu seremoni bitse diyorum içimden ve gıkım çıkmıyordu. Özetle demiştiki, tıp insan doğduktan sonra ölene kadarki bütün hayatında varken hukuk doğmadan önce ana karnında başlar öldükten sonra da devam eder. İçimden dedimki aman yarabbim bu adam ana karnından bi başlarsa anlatmaya ben kesin açlıktan bayılırım neyseki rahmetli kısa kesti.

Yani bilerek hukukçu olmadım. Hukukçu olduktan sonra tabii ilk önce ekmek parası kazanmak için bu işi yaptım. Ekmek parasını kazanırken helalinden olması için tabii adaletin maddi anlamda gerçekleşmesi için vicdanen ve hukuken elimden gelen çabayı en yüksek seviyede gösterdim. Prestij filan ise işin amacı değil sonucudur. Saygılarımla arz ederim.