Mesajı Okuyun
Old 05-07-2013, 11:02   #4
manolimato_06

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Suat GÜVELİ
banka ile ilişki konut kredisine dayalı

Sanırım şu karar işinize yarar, ayrıntıları ile inceleme fırsatı bulamadım.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/9967

K. 2012/15362

T. 11.6.2012

• KONUT KREDİSİ ALACAĞI ( Taraflar Arasında Mal ve Hizmet Satışına Dair Bir Hukuki İşlem Bulunduğu - 4077 S.K. Kapsamında Bulunduğundan Tüketici Mahkemelerinin Görevli Olduğu/Uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla Çözümlenmesi Gerektiği )

• HUKUKİ İLİŞKİNİN MAL VE HİZMET SATIŞIYLA İLGİLİ OLDUĞU ( Uyuşmazlığının Tüketici Mahkemesinde Görülmesi Gerektiği )

• KAMU DÜZENİ ( Mahkemenin Görevli Olup Olmadığının Re'sen Gözetileceği - Kazanılmış Hakkının Söz Konusu Bulunmadığı )

• TÜKETİCİ MAHKEMELERİNİN GÖREVLİ OLMASI ( Taraflar Arasındaki İlişkinin 4077 S.K. Kapsamında Mal ve Hizmet Satışına Dair Olduğunun Yerel Mahkemece Gözetilmesi Gereği - Bu Hususta Kazanılmış Hakkın Söz Konusu Olmayacağı/Tüketici Mahkemesi9

• 4077 SAYILI KANUN KAPSAMI ( Taraflar Arasındaki Hukuki İlişki Gözetildiğinde Davanın Yerel Mahkemece Tüketici Mahkemesi Sıfatiyle Görülmesi Gerektiği - Görev Hususunun Kamu Düzeyiyle İlgili Olduğu/Kazanılmış Hakkının Söz Konusu Bulunmadığı )

4077/m. 1,2,3,23

ÖZET : Taraflar arasındaki itirazın iptali-alacak davasında; mahkeme, davayı kısmen kabul etmiştir.Ancak eldeki davada, taraflar arasında mal ve hizmet satışına dair bir hukuki işlem bulunmaktadır.Taraflar arasındaki uyuşmazlık konut kredisi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa dair olup Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine dair olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilmelidir.Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece uyuşmalığın tüketici mahkemesi sıfatıyla çözümlenmesi gerekirken genel mahkememe sıfatıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalı aleyhinde Malatya 3.İcra Müd. 2008/3405 E. Sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, davalının takibe yapmış olduğu itirazlarının haksız ve yersiz olduğunu, bankayla davalı arasında 26.6.2000 tarihli ve 8.500 TL limitli konut kredisi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye dava dışı Osman A.'ın kefil olduğunu, sözleşme gereğince geri ödeme planı çerçevesinde davalının vadesi gelmiş taksitlerini zamanında ödemediğini belirterek davalının yapmış olduğu itirazının iptaliyle icra takibinin devamına ve alacağın doğduğu tarihten itibaren işlemiş ve işleyecek yıllık %46,02 faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davalının %40 icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında 3.11.2008 tarihli oturumda tutanağa geçen beyanlarıyla davalarını alacak davası olarak tercih ettiklerini ve davaya alacak davası olarak devam ettiklerini belirtmiştir.

Davalı, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, Davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1- )4822 Sayılı yasayla değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, 1. maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 Sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Kanunun amacı içerisinde yukarda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına dair bir hukuki işlemin olması gerekir.

4077 Sayılı Kanunun 23. maddesi bu kanunu uygulanmasıyla ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konut kredisi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa dair olup Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine dair olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece uyuşmalığın tüketici mahkemesi sıfatıyla çözümlenmesi gerekirken genel mahkememe sıfatıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

2- )Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle, hükmün BOZULMASINA, 2.bentte belirtilen sebeple tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, 11.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.