Mesajı Okuyun
Old 08-07-2008, 14:59   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 1990/1281
K. 1991/2763
T. 30.4.1991
• TAHSİL DAVASI ( Bedelin Ödenmemesi Nedeniyle )
• BEDELİN ÖDENMEMESİ ( İhtarname İle Temerrüde Düşürülmesi )
• İHTARNAME ( Temerrüde Düşülme )
• TEMERRÜDE DÜŞÜRÜLÜP ÖNEL VERİLMESİ ( Temerrüt Faizine Bu Önel Tarihinden İtibaren Hükmedilmesi )
• ÖNEL TARİHİNDEN İTİBAREN TEMERRÜT FAİZİNE HÜKMEDİLMESİ ( İhtarname İle Temerrüde Düşürülmesi )
6762/m.10
ÖZET : Davalı ihtarname ile direnime düşürüldüğüne ve önel verildiğine göre direnim faizine bu önel tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekirken, fatura tarihinden itibaren hükmedilmesi yasaya aykırıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ödemiş Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin inşaat müteahhidi olan davalıya kereste sattığını, davalının faturayı defterine işlemesine rağmen bedelini ödemediğini ileri sürerek, ( 1.142.161 ) liranın fatura tarihi olan 13.7.1988 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı, alınan kereste karşılığında kardeşinin davacıya bono verdiğini, ancak bu hususta yazılı belgesi bulunmadığını beyan etmiş; vekili de, davalının kardeşi ve taşaronu Necati'nin davacıya ( 1.125.000 ) liralı bono verdiğini ve bu bononun protesto edildiğini ve kerestenin davalı ile ilgisi bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, tespit dosyası içeriğine göre, davalının davacıdan kereste satın aldığı ve kendi adına düzenlenen faturayı işletme defterine işlediği ve bedelini ödemediği, bononun gerek miktar bakımından farklı olması ve gerekse de borçlusunun davacı olmaması nedeniyle bu yöndeki savunmaya itibar edilemeyeceği sonucuna varılarak ve ödeme hususunda davalı tarafından teklif olunan yeminin davacı tarafından yerine getirilmesi nazara alınarak davanın kabulüyle mal bedeli olan ( 1.142.161 ) liranın fatura tarihi olan 13.7.1988 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

1 - ( ... )

2 - Ancak, davalının 3.2.1989 tarihli ihtarname ile temerrüde düşürülmüş bulunması nedeniyle ihtarnamenin tebliğ tarihine ve verilen önele göre davacı yararına 23.2.1989 tarihinde itibaren temerrrüt faiz yürütülmek gerekirken fatura tarih olan 13.7.1988 tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK.'nun 438/7 maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması cihetine gidilmiştir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) no.lu bentte yazılı nedenlerle mahkeme kararının hüküm kısmının 2. satırında yer alan "13.7.1988" tarihinin hükümden çıkarılarak yerine "23.2.1989" tarihinin eklenmesine; hükmün düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA 30.4.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

yarx


T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/4526
K. 2003/8308
T. 24.6.2003
• ALACAK DAVASI ( Fatura Tebliği Temerrüde Neden Olmadığı )
• FATURA TEBLİĞİ ( Temerrüde Neden Olmadığı - Alacak Davası )
• TEMERRÜT FAİZİ ( Davacı Davalıya Gönderdiği İhtarname İle 10 Günlük Süre Tanımak Suretiyle Davalıyı Temerrüde Düşürdüğü - Paranın Ödendiği Tarihe Kadar Temerrüd Faizi İşleyebileceği )
818/m.101
ÖZET : Dava alacak davasıdır. Fatura tebliği temerrüde neden olmaz. Davacı davalıya gönderdiği ihtarname ile 10 günlük süre tanımak suretiyle davalıyı 31.10.2000 tarihinde temerrüde düşürmüştür. Bu itibarla paranın ödendiği tarihe kadar ancak 2 günlük temerrüd faizi işleyebilir.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü:

KARAR : Davacı davalıya Aralık 1999 tarihinde halı satıp teslim ettiğini, 4.4.2000 tarihinde düzenlediği faturaya rağmen borcunu ödemediğini, yaptığı icra takibinde ise asıl alacağı ödeyip faizine itiraz ettiğini ileri sürerek, 2.288.000.000 TL. faiz alacağının dava tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep etmiştir.

Davalı, davacıdan ihale ile satın aldığı halıların 6.4.2000 tarihinde teslim edildiğini, 4.4.2000 tarihli faturada belirtilen borcun 850.000.000 TL.sini 30.6.2000 tarihinde ödediğini, bakiye 3.330.878.000 TL. borcun ödenmesi için davacının kendisine 17.10.2000 tarihinde ihtarname keşide ettiğini 10 günlük süre tanıdığını, davacının 10 günlük süre geçmeden icra takibinde bulunması üzerine borcu 2.11.2000 tarihinde ödeyip daha önce temerrüd oluşmadığından faize itiraz ettiğini bildirerek davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 1.474.347.451 TL.nin davalıdan tahsiline faiz yürütülme isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davalının davacıdan aldığı halının faturasının kendisine tebliği üzerine borcun bir kısmının 30.6.2000 tarihinde ödediği bakiye borcu için gönderilen ihtarnamede 10 günlük süre tanındığı ancak süre dolmadan evvel davacının icra takibine giriştiği ödeme emrinin tebliği üzerine davalının borcu 2.11.2000 tarihinde ödediği dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. BK. 101. maddesine göre muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtariyle mütemerrüt olur. Dairemizin öteden beri yerleşen uygulamalarına göre fatura tebliği temerrüde neden olmaz. Davacı davalıya gönderdiği ihtarname ile 10 günlük süre tanımak suretiyle davalıyı 31.10.2000 tarihinde temerrüde düşürmüştür. Bu itibarla paranın ödendiği tarihe kadar ancak 2 günlük temerrüd faizi işleyebilir. Değinilen bu yönler gözetilerek hüküm kurulması gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

SONUÇ : Davalının temyiz itirazının kabulüne, hükmün davalı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.06.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx