Olayın ve sonuçlarının üzücülüğü apaçık ortada kuşkusuz.
Lakin aklıma takılan başka sorular var. Dün akşam yaşadığım bir olay bu soruları daha da önemli hale getirdi.

-

Bir bankanın şube müdürünü ve başkaca bir çok kişiyi "istihbaratta görevli bir polisi darp ettikleri" iddiası ile arıyorlarmış.
Çağrı üzerine olay yerine gittim. Arabamı park etmeye çalışır iken -aslında hiç bir kusurlu davranışım olmadığı halde- çevredeki diğer sürücülerin akıl almaz olumsuz tepkileri ile karşılaştım. Çünkü o yerde trafik akışını sağlayan yollar genel teknik kurallara aykırı yapılmasının yanında, sürücü reflekslerine de ugyun değildi ve kusursuz davranmama rağmen diğer sürücüler bu durumdan olumsuz etkileniyordu.

Darp olayına neden olan hadiseyi araştırdığımda da, aynı yerde kendisine olumsuz tepki gösteren diğer sürücülere karşı benim kadar soğuk kanlı davranamayan istihbarat görevlisi polis memurunun diğerleri ile aynı tarzda karşılık vermesi üzerine meydana gelen bir darp olayı olduğunu öğrendim.

Meslek hayatım boyunca önüme yüzlerce TRAFİK KAZASI TESPİT TUTANAĞI geldi. Hiç birinde YOL KUSURU diye bir unsura rastlayamadım. Hemen her tutanakta kusur sürücüler yönünden değerlendiriliyor, lakin YOL KUSURU sürekli gözardı ediliyordu.

Yol kusununun da kazaya etkili olduğunu tespit ettirmek üzere defalarca itirazda bulundum. Bu işlerde bilirkişilik yapabilecek teknik eleman arayışım sayesinde "karayolu ve trafik mühendisi" ünvanı ile anılan bir mühendislik olduğunu öğrendim. Lakin bu ünvanı taşıyan mühendisler sadece Karayolları Müdürlükleri bünyesinde istihdam edilen mühendisler ya da bu kurumdan emekli olanlar.

Başka yerlerde "karayolu ve trafik mühendislerine" tesadüf edemeyince, başka kimler bilirkişilik edebilir diye arayışa girdiğimde, karşıma inşaat mühendisleri çıktı. Fakat inşaat mühendisleri de yollar gibi enine ve uzunlamasına giden inşaatlardan çok, binalar gibi dikine giden inşaatlarla ilgileniyor.
-

Hemen her gün kullandığımız şehiriçi ve şehirler arası yollarımızın, tünellerimizin, kavşak düzenlemelerinin, ışıklandırma sistemlerinin içler acısı hali ortada iken; bu hizmetlerin kötü sunumundan doğan zararlardan idarenin sorumluluğu apaçık ortada iken, trafik kazası tespit tutanaklarında YOL KUSURU diye bir unsur neden hiç bir şekilde yer almaz?