Mesajı Okuyun
Old 04-11-2006, 19:38   #6
Hoca

 
Varsayılan

Değerli görüşlerini beyan eden tüm meslektaşlarıma saygılarımı sunuyorum. Ben özel bir konu (UYAP) örneği vererek genel bir tartışma başlatmak amaçladım. Burada beni rahatsız eden öncelikli konu "Türkiye Barolar Birliğinin kontrol ettiği muazzam kaynakları (bizim paralarımızı) planlı, verimli, bu kaynağın asıl sahiplerin yararına kullanıp kullanmadığı" konusunu gündeme getirmektir. Çağdaş demokrainin işleyişinin temel araçlarından kabul edilen Sivil Toplum Örgütleri'nin (Sendikalar, Meslek Odaları, Dernekler vs.) durumu içler acısıdır. Bunlar toplumumuzda belki de "demokrasiye en uzak kuruluşlardır" diye düşünüyorum. Çünkü çeşitli güç ve etkenleri bir takım yollarla ele geçiren kişi ya da gruplar bu örgütlere egemen olmakta, bu şekilde bunların sahip olduğu muazzam paraları, dolayısı ile gücü ele geçirmekte, gücü ele geçirince daha çok kaynağı kontrol etmekte ve daha fazla güçlenmektedir. Bunların Genel Kurullarında çıkıp en iyi düşüncelerinizi anlatsanız dahi "pratikte" etkin olamıyorsunuz, sizi dinlemiyorlar, dinletmiyorlar. Gücü kontrol edenler, gücü bir takım klik ya da odaklarla paylaşıyorlar. Yerlerini sağlama alıyorlar. Ve çok haksız da olsalar, siz çok haklı da olsanız yenilmeye mahkum oluyorsunuz. Ne yazık ki ben, şu anda ülkemizde Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapılanma ve yönetiminin Sivil Toplum Örgütleri'nden daha demokratik olduğunu görüyorum. TSK adına seviniyorum, ülkem ve demokrasi adına ülüyorum.