Mesajı Okuyun
Old 16-10-2018, 10:42   #67
ersintoker

 
Varsayılan Bana İhtiyacın Var mı?

“Bana ihtiyacın var mı?”… Kadıköy’ün sahili pazar günleri seyirlik panayır yeri gibi olur, denize uzak yerlerden akın eder insanlar, görmek için değil solumak için, rüzgârını içine doldurmak için, oturup kayalıklarda çekirdek çitlemek için, telefonuna bir akşamüstü fotoğrafı saklamak için, yanındakilerle gönül rahatlığıyla şakalaşmak için, meydanda türkü söyleyenlerin karşısına dikilip onları dinlemek için, biraz ilerde dönen halayın arasına karışıp hiç tanımadığı bilmediği belki o günden sonra da hiç görmeyeceği insanlara omzunu verip terlemek için…

“Bana ihtiyacın var mı?”… Durmuş, işte bu panayır yerinin bir kıyısında bakıyordum, baktığım yerde kaldırımın ortasında kadınlar vardı, üzerlerinde allı yeşilli entariler, ayaklarında kemerleri çiçekli terlikler vardı,,, etrafta durmuş güvenli bir uzaklıktan onlara bakan erkekler vardı, ellerinde sigaralar, bir adımlarını öne atmış, pusuya yatmış acemi avcılar gibi yanılmaktaydılar çünkü onlardı asıl av.

“Bana ihtiyacın var mı?”… Ne güzel bir sözdür bu! hele insanın kendini yalnız hissettiği, elinin kolunun, dilinin uzanacağı bir tek dostunun bile geçici de olsa olmadığı olamadığı o derin yalnızlıklarda duymak istediği hatta duymak için kimbilir ne fedakarlıklarda bulunabileceği ne güzel bir söz…

“Bana ihtiyacın var mı?... İşte o kadınlardan en genç olanı yürüyüp yanıma gelmiş ve sözünü fısıltıyla bile duyurabileceği bir uzaklıktan böyle seslenivermişti,,, yok dedim, hiç ısrar etmeden hemen dönüp gitti,,, ona ihtiyacı olan birilerini bulacaktı mutlaka, şurada durup uzaktan bakan erkekler arasında…

“Bana ihtiyacın var mı?”… Zarafet, hiç beklemediği anda hiç beklemediği yerde karşısına çıkıp, böyle sobe diyor işte insana!