Mesajı Okuyun
Old 30-11-2006, 15:24   #2
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sizin müdahale talebinde ( feri müdahale tabii ) bulunduğunuzu düşünerek aşağıdaki cevabı veriyorum :

Fer'i müdahalede konu biraz tartışmalı. Fer'i müdahale talebinin reddi taraflar açısından bir ara karar. (F er'i müdahale talebinde bulunan için bir nihai karar gibi gözükse de.) Aslında, bu talebin reddinin temyiz edilmesinde fer'i müdahale talep edenin de hukuki yararı pek yok gibi. Ancak bir görüşe göre dava sonucunda çıkan nihai hükmün üçüncü kişiye tebliği ve üçüncü kişinin taraflardan bağımsız olarak hükmü temyiz edebilmesi mümkündür. Ancak, taraflar hükmü temyiz etmemişlerse ve karar onlar için kesinleşmişse üçüncü kişinin temyize gidemeyeceği düşünülmektedir.

Bir başka görüşe göre ise bu karar bir nihai karardır ve ayrıca temyiz edilebilir.

Siz red kararını neden temyiz etmek istiyorsunuz tam bilemiyorum. Ama aşağıda örnek bir karar yolluyorum.

Saygılar.

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 1981/938

K. 1981/847

T. 2.3.1981

• DAVAYA KATILMA ( Davaya Katılma İsteğinde Bulunan Yanın Katıldığı Yanla Birlikte Hareketinin Zorunlu Olması )

• TEMYİZ ( Davaya Katılma İsteğinde Bulunan Yanın Katıldığı Yanla Temyizde Birlikte Hareketinin Zorunlu Olması )

1086/m.53,57,427


ÖZET : Davaya katılma isteğinde bulunan yanın, katıldığı yanla birlikte hareketi zorunludur. Olayda temyiz edenin birlikte hareket ettiği davalı, kararı temyiz etmediğine ve bu nedenle onun yönünden hüküm kesinleştiğine göre, artık temyiz edenin bu davayı tek başına kovuşturması olanaksız duruma gelmiştir
DAVA : ..... Ziraat San. ve Tic. AŞ. ile ...... Su Ürünleri San. Pan. A.Ş. arasındaki davadan dolayı ( İstanbul Dördüncü Asliye Ticaret Mahkemesi )nce verilen 02.12.1980 gün ve 497/494 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı avukatı tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Mahkemece verilen, karar taraflara tebliğ edilmiş, süresinde temyiz edilmediğinden kesinleşmiştir.
Bu kerre kararı davalı yanında müdahale isteğinde bulunan ve isteği 03.12.1980 günlü son celsede red olunan ( Ahmet ) temyiz etmiştir.
HUMK.nun göre müdahale isteğinde bulunan kişi ancak, kendisinin iltihak ettiği tarafla, birlikte hareket zorunluğunda olup, olayda da kendisine katılmak istediği davalı taraf temyiz isteğinde bulunmamış ve bu suretle mümeyyizin tek başına temyiz isteğinde bulunması mümkün değildir. Bir an için mümeyyizin vaki temyiz isteğinin kabul edilmesi gerektiğini düşünsek bile bozma üzerine dava dosyası mahalline gittiği zaman müdahale isteyen kişinin bu davayı takip edip sonuçlandırılmasına usul hükümlerine göre hukuken imkan yoktur. Çünkü, yukarda da belirtildiği veçhile müdahale isteğinde bulunan tarafın kendisinin iltihak ettiği tarafla birlikte hareketi zorunludur. Olayda mümeyyizin beraber hareket ettiği davalı kararı temyiz etmediğine ve bu suretle onun yönünden mahkeme kararı kesinleştiğine göre, artık mümeyyizin bu davayı tek başına takip etmesi imkansız hale girmiş bulunmaktadır. Kaldı ki, mahkeme tarafından verilen kararda da, mümeyyiz ( Ahmet )'i ilzam edici herhangi bir hüküm de mevcut bulunmamaktadır.
Bu itibarla, mümeyyizin isteğine uygun olarak mahkeme kararının bozulması kendisine hiçbir hukuki yarar doğurmayacaktır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle müdahale isteğinde bulunan mümeyyizin temyiz dilekçesinin ( REDDİNE ), ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 02.03.1981 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. yarx